Çıkarılmasa idim çıkmazdım!

Çıktılar yurtlarından, hüzünle ayrıldılar şehirlerinden.

Bir gün mutlaka döneceğiz diyerek ayrıldılar beytten.

Ötelerden haber geldi, sefer emri geldi. Sevindi yürekler, coştu gönüller.
Sevinç haberi dalga dalga yayıldı şehrin sokaklarında.
Haber gönderdiler dört bir yana, hazırlanın Onunla yolculuk var diye.
Haberi alan hazırlandı kutsal yola.
Özlemle beklediler kutsal yolun kutsal yolcusu ile yola çıkmayı.
Gün geldi çıkıldı yola, varıldı beyte. Yüz sürüldü eşiğine, taşına…
Vadiye varıldı, toplandı insanlık, kimileri ilk kez gördü Onu.
Söz oldu, sohbet oldu, çağları aşan cümleler gönüllere yazıldı.
Kıyam edildi, yol yüründü, taş atıldı…
Beytin taşına yüz sürüldü etrafında pervane olundu.
Veda vakti geldi çattı.
Sayılı gün bitti kardeşlerin yurduna gerisin geri dönüldü.


Basım Ayı/Yılı : 3/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 196
Ağırlık : 196
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺99,00
Azerbaycan Türklerinin Özgürlük, Varlık ve Yaşam Hikayelerini Oluşturan Şairler

İrfan Paksoy bir Türk sevdalısıdır, özellikle de Azerbaycan’a sevgisi sonsuzdur. Bu manada İrfan Bey’in Azerbaycan edebiyatının Mirze Elekber Sabir, Muhammed Hadi, Abdullah Şaik, Hüseyin Cavid, Ahmed Cevad Ahundzâde, Cafer Cabbarlı, Müseyib Zeyem, Samed Vurgun, Mikail Müşfik, Hamid Nutkî, Sabir Rüstemhanlı, Muhammed Hüseyin Şehriyar, Elmas Yıldırım, Bahtiyar Vahabzâde, Halil Rıza Ulutürk, Zelimhan Yakup ve İltimas İsmail gibi görkemli söz ve fikir insanlarının Türkçe, bağımsızlık, vatan ve millet ile ilgili şiirlerini bir yere toplayıp Türkiyeli okuyuculara takdim etmesi takdire layıktır.

İrfan Bey’in üzerinde çalıştığı ve yayıma sunduğu kitabın amacı Azerbaycan halkının son yüzyıldaki bağımsızlık ve millî kimlik mücâdelesini edebî ürünlere taşıyan yazarların şiirlerini toplamak, tahlil etmek ve Türkiyeli okuyuculara tanıtmak olmuştur. Azerbaycan Türklerinin özgürlük, varlık ve hayat mücadelesinin hikâyesini oluşturan bu yazar ve şahsiyetlerin ortak özellikleri; kalplerinde büyük bir millet sevgisi ile Türklük için mücadele vermeleridir. Azerbaycan’da millî düşüncenin tarihi de bugünü de bu edebî ve tarihî şahsiyetlerin faaliyetleri ile yakından ilgilidir. Türk Dünyası geneline hizmet eden böylesi şahsiyetleri gelecek nesiller tanımalı, mirasları ortaya çıkarılmalı, yayılmalı ve öğrenilmelidir. Büyük bir emek ve aşkla hazırlamış olduğu bu eseri için İrfan Bey’i tebrik ediyor, bu tür çalışmalarının gelecekte de devam etmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Doç. Dr. Pervane Memmedli
Azerbaycan Millî İlimler Akademisi
Nizamî Gencevî Enstitüsü Başaraştırmacısı


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 292
Ağırlık : 292
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Osmanlı Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Karşılıklı Sayfalarda

2. Abdülhamid Han’ın Okuduğu Kitaplar Meşhur Haydud Monöz’ün (Moneuse) Tercüme-i Hali


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺69,30

Ahmet Mithat Efendi, Türk romancılığının en önemli yazarlarındandır. O, birçok türde kaleme aldığı iki yüzü aşkın kitabı ve çeşitli mecralarda yayımlanan yazıları ile toplum için âdeta bir ilim-irfan kaynağı olmuştur.
Ahmet Mithat, 1870-1895 yılları arasında Letâif-i Rivâyât üst başlığı ile yirmi dokuz hikâye yayımlamıştır. Bu hikâyeler hem teknik açıdan hem de bireysel ve toplumsal pek çok meseleye değinmesi bakımından çok kıymetlidir. Elinizdeki bu kitapta Letâif-i Rivâyât’ta toplumsal ve bireysel yaşama ait, birçoğunun günümüzde de geçerliğini koruduğu pek çok mesele derinlemesine incelenip okuyucuya sunuluyor.

Selçuk ÇIKLA


Basım Ayı/Yılı : 12/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺25,20

Cumhuriyet dönemi Türk şiiri, XIX. yüzyılda başlayan modernleşme hareketlerinin ulaştığı noktayı göstermesi bakımından önemli bir sürece işaret eder. Bu anlamda, hem bir son nokta hem de yeni bir başlangıçtır.

Mutlakıyetten meşrutiyete oradan da Cumhuriyet’e geçişin yarattığı coşku edebiyata ve şiire de yansımış, enerjik ve hareketli bir aşamaya geçilmiştir. 1920’lerden 50’lere çok kısa bir süre içinde Türkiye’de ve dünyada yaşanan değişimler ışığında yeni kuşaklar ortaya çıkmış, poetik kanonların oluşması süreci yaşanmıştır. Saf/öz şiir, toplumcu gerçekçilik, Garip vd. gibi hareketler farklı değerlerde ama ihmal edilemeyecek önemde şairlerin çıkışına, poetikaları oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Modern şiir üzerine yazıları, dersleri, konferans ve bildirileriyle tanıdığımız şair ve akademisyen Prof. Dr. Bâki Asiltürk, Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri adlı çalışmasında 1923-1950 arası dönemde şekillenen şiiri anlayışlar, eğilimler ve tek tek şairler bağlamında inceliyor. Bir yandan kronolojik bir el kitabı olarak yeni çalışmalara, ders anlatımlarına kaynaklık edecek, bir yandan da daha önce işaret edilmemiş noktalara gönderen dikkatli saptamalarıyla başucunda tutulacak bu kitabı şiirle ilgilenen, şiir dersi veren her okurun ilgiyle karşılayacağına inanıyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 1/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺112,00
Tenkid ve Tahlil

"CHP'nin 1938-1939 senelerinde Halkevlerine mensup genç yazıcılar arasında açtığı müsabakada kazanan on hikaye ve tahlilleri."

Volkan Gemili Memleket Küçük Hikayeleri -Tenkid ve Tahlil- isimli bu ilk kitabında CHP'nin düzenlediği müsabakada ödül alan, ama unutulmaya yüz tutmuş on hikayeye ışık tutmakla kalmıyor hikayelerin ardındaki güdümlü/angaje edebiyat, kanon edebiyatı gibi gerçekleri de gün yüzüne çıkarıyor.

Çözümleyici bir dil, tarafsız bir bakış açısı ve sorgulayan bir üslupla kaleme alınan ve benzerleri için ilkörnek teşkil edebilecek bu kitaptaki hikayelerin toplu olarak ortaya çıkarılmasının öncelenmiş olması onu daha da dikkate şayan kılan bir eser konumuna getiriyor.

Memleket Küçük Hikayeleri -Tenkid ve Tahlil- edebiyatımızdaki ciddi boşlukları doldurma çaba ve isteğinin bir ön ürünü olduğunu ve bu yöndeki ufuk ve bilince sahip bir kalemin gözışığı damlalarından tekevvün ettiğini söylemekte de bir beis yoktur.

- Fatih Çodur

1938 1939 senelerinde Halkevlerine mensup genç yazarlar arasında açılan müsabakada kazanan 10 hikaye ilk kez gün yüzüne çıkıyor.

Selim Şengil

Naki Tezel

Kemal Bilbaşar

Sadi Günel

Azize Tözen

İ. Taylan

Rıdvan Kipural

Abdurrahman Orhun

Süleyman Kaymaz

Emin Tuğal


Basım Ayı/Yılı : 11/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20

Ara dönem yazarlarının en ünlülerinden biri olan Mehmed Celâl’in Külliyatı, Romanlar ve Büyük Hikâyelerle devam ediyor. Jandarma Dairesi reisi Ferik Hakkı Paşa’nın oğludur. 1284’te İstanbul’da doğmuştur. Çeşitli mekteplerde eğitim görmüş, babası Adana’da görevdeyken o da onunla Adana’da bulunmuş ve burada çeşitli yerel mecmualarda yayınlar yapmıştır. İstanbul’a döndüğünde ise Muallim Nâci’ye katılarak Tercümân-ı Hakikat’te yazılar yazmaya başlar.

Ali Cânip’e göre, lirik bir şair olan Mehmed Celâl’in roman, hikâye ve uzun hikâyelerinde şahsi tecrübelerinin, kişisel hayatının izlerini görmek mümkündür. Cânip, “Onun bedbaht hayatını en güzel Küçük Gelin adlı eseri yansıtır.” der. Ona göre Celâl “işretin ve serseriliğin uçurumları arasında mahvolmuştur.”
Çok sayıda evlilik geçiren Celâl, bu aşklarını çeşitli eserlerinde aktarır. Ayrıca, yaşadığı sağlık sorunları, Fransız Hastanesine yatışı ve burada yaşadıklarını da eserlerinde dile getirilir. Bununla birlikte bir istibdat karşıtı olarak kaleme aldığı roman ve hikâyeleri de dönemi yansıtması açısından önemlidir.

Şiir konusunda yeteneği ve hızlı bir şekilde şiir yazmasıyla bilinen Celâl, şairler arasında “Şâir-i zi-irticâl” adıyla anılır. Roman ve hikâyelerinde genellikle; aşk, evlilik, cinnet, istibdat, ölüm ve trajik konuları ele alır. Eserlerinin çoğunda kahramanlar Avrupalıdırlar ve çizdiği tipleri genellikle Yunan ve Roma esatirinden aldığı isimlerle aktarır. Oldukça savruk bir yaşantısı olan Celâl, buna rağmen çok sayıda roman ve hikâye neşretmiştir. Ayrıca tenkitleri ve şiirleri de oldukça hacimlidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00

Ara dönem yazarlarının en ünlülerinden biri olan Mehmed Celâl’in Külliyatı, Romanlar ve Büyük Hikâyelerle devam ediyor. Jandarma Dairesi reisi Ferik Hakkı Paşa’nın oğludur. 1284’te İstanbul’da doğmuştur. Çeşitli mekteplerde eğitim görmüş, babası Adana’da görevdeyken o da onunla Adana’da bulunmuş ve burada çeşitli yerel mecmualarda yayınlar yapmıştır. İstanbul’a döndüğünde ise Muallim Nâci’ye katılarak Tercümân-ı Hakikat’te yazılar yazmaya başlar.

Ali Cânip’e göre, lirik bir şair olan Mehmed Celâl’in roman, hikâye ve uzun hikâyelerinde şahsi tecrübelerinin, kişisel hayatının izlerini görmek mümkündür. Cânip, “Onun bedbaht hayatını en güzel Küçük Gelin adlı eseri yansıtır.” der. Ona göre Celâl “işretin ve serseriliğin uçurumları arasında mahvolmuştur.”
Çok sayıda evlilik geçiren Celâl, bu aşklarını çeşitli eserlerinde aktarır. Ayrıca, yaşadığı sağlık sorunları, Fransız Hastanesine yatışı ve burada yaşadıklarını da eserlerinde dile getirilir. Bununla birlikte bir istibdat karşıtı olarak kaleme aldığı roman ve hikâyeleri de dönemi yansıtması açısından önemlidir.
Şiir konusunda yeteneği ve hızlı bir şekilde şiir yazmasıyla bilinen Celâl, şairler arasında “Şâir-i zi-irticâl” adıyla anılır. Roman ve hikâyelerinde genellikle; aşk, evlilik, cinnet, istibdat, ölüm ve trajik konuları ele alır. Eserlerinin çoğunda kahramanlar Avrupalıdırlar ve çizdiği tipleri genellikle Yunan ve Roma esatirinden aldığı isimlerle aktarır. Oldukça savruk bir yaşantısı olan Celâl, buna rağmen çok sayıda roman ve hikâye neşretmiştir. Ayrıca tenkitleri ve şiirleri de oldukça hacimlidir.


Basım Ayı/Yılı : 3/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 256
Ağırlık : 256
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺63,00

Edebiyat ve İsyan Şerif Temurtaş’ın dergilere gönderdiği şiir sanatına ilişkin yazıları içeriyor. Eserde yanıtlanan ana soru “şairlerin sorumlulukları nelerdir,” sorusu. Şerif Temurtaş’a göre şairin, her coğrafyada ve her dönemde hem bağlı bulunduğu topluma hem de insanlığa ilişkin sorumlulukları vardır. Sırtını yaşadığı toplumun sorunlarına dönerek, dünyada yaşanan olumsuzlukları görmezden gelerek şiir yazmak kabul edilebilir bir şiirsel duruş değildir. Şair yazarın üreterek topluma karşı sorumluluğunu yerine getirirken gerçeklerden kaçmadan yaşananı yazmalıdır.

ŞerifTemurtaşsöze“neyeyararedebiyatbiritirazbirisyanbarındırmıyorsa!”diyerekbaşlıyor.Şairingörevi;söylenemeyenisöylemek, karşı durulamayana karşı durmak, içinde yaşadığı toplumdan ve dünyadan çok daha önde yürümektir. Çünküedebiyatbaştanbaşaisyanetmektir.

Eserboyuncatoplumcugerçekçişiirveedebiyatgeleneğinehaklıövgüleryeralmakta.EnverGökçe,A.Kadir,GültenAkın,HasanHüseyin,RefikDurbaş,VeyselÇolak,YaşarKemal,AhmetErhangibiustalarınadlarıanılmakta.Toplumcugerçekçigelenekinsandan,ezilenden,sömürülendenyanatavıralarakbendeğil,bizdiyebilmeyibaşarabilmiştir.

“Haksızlığabaşkaldırmayanşair,yazarolamaz.”diyenşairebizdeselamolsundiyelim.Söyledikleriyledeyazdıklarıyladayarayamerhemolmayaçalışandiğerbütünsorumluluksahibisanatçılaraolduğugibi…

Hatice Eğilmez Kaya


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 43
Ağırlık : 43
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

En güzel şiirlerin, romanların, şarkıların en keskin zorluklar içinden fışkırıp boy vermesi tesadüf değil. Nazım nice unutulmaz şiirini hapiste ve sürgünde yazmış̧. Epeyce şair var böyle; çetin mücadeleler ortasında, sanat ve hayat bütünlüğünü kuran ve hala dilden dile dolaşan. Adı şair olmayan şiir yüreklileri de unutmayalım. Vakti zamanında Nazi faşizmine karşı insanüstü kapasite ve maneviyatla savaşan Sovyet diyarının çocukları, siperdeki isimsiz partizanın kaleminden dökülen tek şiirle tutunmuş, dayanma ve kazanma inancına...

Direnişin incelik ve estetik yaratan enerjisine ispattır, elinizde tuttuğunuz bu şiir kitabı da. Sevenler, okuyanlar bilir; şiir ki- taplarında çoğunlukla önsöz olmaz. “Şiir kendini anlatır” ya da “Anlayan anlasın, anlamayan kendi bilir” gibi bir mesaj taşıdığını düşünürüm. Ya da nazımla nesiri birbirine karıştırmamak, şiirin kendi özgünlüğünü, bağımsızlığını zedelememe kaygısı güdülüdür. Bunun iyi bildiğim bir konu olduğunu söyleyemem ama gerekçeler böyleyse de haksız sayılmaz.

 Şafak Kılagöz


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00
Antik Dünyada Kitapların İcadı

Duman, taş, kil, deri, kumaş, ağaç ve ışık...

Yazılı anlatımın izini süren okurlara yazılmış gelmiş geçmiş tüm kitapların mucizevi hikâyesidir Papirüs. Sözcüklerin uzay-zamanda yolculuk edebilmesi için icat ettiğimiz nesnenin ve neredeyse otuz asırdır onu koruyanların yolculuğuna dair bir anlatı. İskender’in savaşlarından Vezüv’ün patlamasına, Kleopatra’nın saraylarından Hypatia’nın ölümüne, iç savaşta neredeyse yok olan Saraybosna Kütüphanesi’nden her gün binin üzerinde kitap girişi yapılan Oxford Kütüphanesi’nin dehlizlerine… Okuru zaman yolculuğuna çıkaran bu kitap, dünyanın dört bir yanında kitapların doğumuna ve ölümüne tanıklık etmeye çağırıyor. Tüm bu maceranın gerçek kahramanlarıysa tıpkı bizim gibi sıradan okurlar.

“Vallejo zekice bir karar vererek akademik dil yerine hikâye anlatıcısının sesini seçmiş. Papirüs arka arkaya sıralanmış bilgiler olarak değil bir hikâye gibi okunuyor. Böylece okumayı tutkuyla seven bir okurun, kitaplara övgüsü olan bu büyüleyici deneme daha duygusal, daha açık bir hal almış.”

 ALBERTO MANGUEL

“Çok iyi yazılmış bu başyapıtın atmosferi gerçekten hayranlık verici sayfalardan, kitaplara ve okumaya duyulan sevgiden oluşuyor.”

MARIO VARGAS LLOSA


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 500
Ağırlık : 500
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺167,20

Okuduğumuz her metnin bize söylediği, önerdiği ve gösterdiği; fikirler, alternatifler ve ufuklar vardır. Fakat biz bunları kendi duygu ve düşünce dünyamızda harmanlarız. Okurken metnin sunduğu gerçeği kendi perspektifimizden kucaklarız. Yani hem metni hem de kendi hayatımızı okuruz. Dolayısıyla okuma faaliyeti esnasında ve sonucunda entelektüel ve duygusal bir birikim meydana gelir. Bu, okumaya dair ciddi bir sorunsalın da ortaya çıkmasına neden olur: Nitelikli okumak. “Okuma sürecini daha anlamlı, verimli ve zevkli hâle getirmenin en etkin yolları nelerdir?” sorusu üzerine oturan bu kitap bir edebiyat mizansenini gözler önüne seriyor. Birçok meşhur kitaptan metin seçkileriyle yazma tekniklerine ve okuyucu algısına dair can alıcı tespitler yapan yazar, metin türlerinin tabiatını okuyucuya tanıtıyor ve okuyucuya şu gerçeği ısrarla hatırlatıyor: Ne Okursan O Olursun.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 264
Ağırlık : 264
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺101,15

“Ertık; ey millet-i merhume, sabah oldu uyan!... Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan?...Dinle Peygamber-i Zişan’ın ilâhî sözünü. Veriniz başbaşa; zira sonu hüsran-ı Mübin. Ne hükümranlık kalıyor ortada, billahi ne din! ‘Medeniyet!’ size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak, sonrada yutmak diliyor. Ne bu şuride siyaset, ne bu fasid dava? Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz... Başka bir şey diyemem ... İşte, perişan yurdum!...”

Evet; merhum Mehmet Akif Ersoy İslâm ümmetinin hâlini pür melâlini böyle tasvir ediyor. Zira kardeşlik şuur ve bilincini yitiren bu ümmet ulus devletlere bölünmüş vaziyette emperyal güçlere lokma oluyor. Ümmetin bu hâli en çok sömürgeci güçlerin işine yarıyor. Bizim güç birliğinden uzak, dağınık hâlimiz onları sürekli iştahlandırıyor ve bu nedenle saldırılarına maruz kalıyoruz. İfade edeceğimiz o ki; İslâm ümmeti olarak dünya milletleri arasında (olmamız gereken) izzetli ve şerefli yerimize ulaşabilmemiz için alt kimliklerimizi bir tarafa bırakarak, üst kimliğimiz olan değerlerimizi ve “kardeşlik bilinci”ni kuşanarak işe koyulmalıyız. Şunu unutmayalım ki, İslâm ümmeti bir ailedir. Şu hâlde kardeşlik bilinci ümmet bünyesinde inkişaf etmelidir. Bu bağlamda alt kimliklerimiz asla bağlayıcı değildir.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Şairler Kahvehanesi, divan ve halk edebiyatından başlayarak, günümüz şiirine kadar, edebiyatımızda iz bırakmış elli kadar şairin bireysel serüvenlerinin yanı sıra, şairlere “sultan” olmuş şairler, musikişinas şairler, “tevkifat”a uğramış şairler, şair dostlukları ve çekişmeleri üzerine renkli ve ilginç bilgiler verirken poetik boyuta da değinen yazılardan oluşmaktadır. Siyaset hayatındaki kimi dönüm noktalarının şiirde ne tür sonuçlara yol açtığına dair ve kimi şairlerin yaşantılarının “tuhaf” olay ve olgularla kesişmelerine dair pek bilinmeyen saptamalar, kitaba ayrı bir boyut katmaktadır. TAHİR ABACI’nın, yüzlerce kaynağı tarayarak, yer yer kendi anılarına ve tanıklıklarına dayanarak, gözlemci dikkatiyle ve renkli diliyle konuk ettiği başlıca şairler, şunlar: Deli Birader, Zatî, Esrar Dede, Dertli, Akif ve Pertev Paşalar, Keçeçizâde İzzet Molla, Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Eşref, Leyla Saz, Adanalı Ziya, Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Abdullah Cevdet, Rıza Tevfik, Andelib, Neyzen Tevfik, Filorinalı Nâzım, Fazıl Ahmet, Hamamîzâde İhsan, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Asaf Halet Çelebi, Nâzım Hikmet, Hasan İzzettin Dinamo, Necip Fazıl, Celal Sılay, Garipçiler, A.Kadir, Niyazi Akıncıoğlu, Enver Gökçe, Ahmed Arif, Mehmed Kemal, İlhan Berk, Can Yücel, Attila İlhan, Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Arkadaş Z. Özger, Enver Ercan... 2000 sonrasının etkili ve önde gelen dergisi Yasakmeyve’de, 21 sayı boyunca bu başlık altında yayımlanırken büyük ilgi çeken yazılar, başka dergilerde çıkmış kimi yazıların da eklenmesiyle, bu kitapla bütünlenmiş olmakta ve poetika kitaplığına önemli bir katkı sağlamaktadır.


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 336
Ağırlık : 336
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,00

Her şiir, ‘Yansımanın Gerçeği’nden başka bir şey değildir. İnsanoğlunun kurduğu düşlerin ve bunlara bağlı olarak gerçekleştirdiklerinin diyalektik bir toplamıdır. Varla yok arasındaki çelişmeyi anlama çabasıdır.
Kitapta 1940 toplumcu şiirinin oluşum koşullarını ve yapılanları, ilgi kuşağın Arif Damarlarının duruşunu, Attila İlhanların savruluşunu, II. Yeni Şiir’le hesaplaşmaya koyulan Halkın Dostları’nın çıkışını ve içeriğini, ‘70’li şiirle ‘80’li şiirin yüzleşmesini ve Türk şiirindeki yeni aranışları; o, dolu dolu yaşanan serüvenleri bulacaksınız. Bu açıdan, ‘Yansımanın Gerçeği’, minik bir Türk şiiri tarihi sayılabilir. Daha önemlisi, kitabın Türk şiirine ilişkin kesintisiz düşünme önerisini içeriyor olması. İnsandan ve şiirden yana olma koşuluyla elbette.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 147
Ağırlık : 147
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Aslında birkişinin diğerine okuma konusunda verebileceği tek tavsiye,hiçbir tavsiye almamak, kendi içgüdülerini takip etmek, kendi aklını kullanmak, kendi sonuçlarına varmaktır. Eğer aramızda bu konuda anlaşmaya varılırsa, o zaman birkaç fikirve öneride bulunma özgürlüğüne sahibim demektir, çünkübunların bir okuyucunun sahip olabileceği en önemli nitelikolan bu bağımsızlığı engellemesine izin vermeyeceksiniz. Sonuçta, kitaplar hakkında ne tür yasalar konulabilir ki?
Kitap Nasıl Okunmalı?
Modern kurgu üzerine herhangi bir inceleme yaparken, enbağımsız ve en serbest olanı bile, modern sanat pratiğinin eskiye göre, iyisiyle kötüsüyle, bir gelişme olduğunu varsaymamak zordur. Basit araçları ve ilkel malzemeleriyle Fielding’inbaşarılı olduğu ve JaneAusten’ın çok daha iyi olduğu söylenebilir ancak onların olanaklarını bizimkilerle bir karşılaştırın!Başyapıtlarında kesinlikle tuhaf bir sadelik havası vardır.Bir örnek vermek gerekirse yine de edebiyat ve motorlu arabayapım süreci arasındaki benzerlik ilk bakışta neredeyse yokdenecek kadar azdır.
Modern Kurgu


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺50,00

Avram Galanti’nin “Küçük Türk Tetebbular” başlıklı eseri 1925 yılında İstanbul’da Kağıtçılık ve Matbaacılık Anonim Şirketi tarafından basılmıştır. Kitabın kapağında “Birinci Cilt” ibaresi bulunmakla beraber “İkinci Cilt” hiçbir zaman yayınlanmamıştır.

Yahudi entelijansiya, bir ulusal devletin kurumsallaşmasına hizmet eden Cumhuriyet ideolojisinin oluşumunda da etki ve katkı sahibi olmuştur. Ulusal devletin ideolojisinin oluşumunda katılımcı olan Yahudi aydınları arasında, Prof. Avram Galanti (ya da Abraham Galante) en önde gelenlerdendir. Galanti, Üniversite reformunu izleyen yıllarda etkin görev yapmış, TBMM’de Niğde milletvekili olarak bulunmuş ve “Türk Tarih Tezi” bakımından referans kaynak kitaplar yazmıştır. Galanti’nin bu özelliğini anlamak için “Küçük Türk Tetebbular” adlı incelemesine bakmak yeterli olacaktır.

Küçük Türk Tetebbular, Galanti’nin Türk ulusçuluğu yolundaki önemli çalışmalarından biridir. Kitap, Darülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası ve Yeni Mecmua ile Akşam, Vatan ve İkdam gibi günlük gazetelerde, özellikle 1923-1925 tarihleri arasında yayınlanan makalelerin derlemesidir. Ayrıca üç yeni makalesi de kitapta yer almaktadır. Kitabın amacının, “Türkiyat ve Türk dili üzerine incelemeler” olduğunu belirten Galanti’ye göre, aynı topraklarda yaşasalar da birbirlerinin dillerini konuşmayan unsurlar birbirleriyle etkileşim içinde olamayacaklardır.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺155,80

Türk Dünyası disiplinlerarası bir çalışma alanıdır. Elbette tarih, dil ve edebiyat ana unsurlar olmak üzere Türk Dünyası çalışmaları hukuktan ekonomiye, kamu yönetiminden uluslararası ilişkilere, ilahiyattan ekolojiye, tarımdan sosyolojiye birçok disiplinin kesiştiği bir alandır. Bu yüzden de Türkiye’de birçok üniversitede Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezleri ve Enstitüleri, bu anlayışa uygun olarak kurulmakta ve faaliyet göstermektedir.

Türk Dünyasının hangi yöresi daha önemlidir? Türkiye’den bir iş insanı veya akademisyen mesela Kuzey Makedonya’ya birkaç yıl için gitmiş birisi veya Türkiye’ye Kafkasya’dan göç etmiş Nogay veya Karaçay bir aileye mensup birisi, Türk Dünyasını, gidip görüp çalıştığı yer veya atalarının geldiği yerden ibaret gibi algılayabilmektedir.

Buraları önemsemek, Türk Dünyası içinde başka her yerden daha fazla ilgi göstermek tabii bir durumdur. Tabii olmayan durum, Türk Dünyasını oradan ibaret gibi algılamaktır. Elinizdeki kitap, Türk Dünyasını bir bütün olarak önemseyen bir anlayışla düzenlenen, önceleri sohbetlerden, sonraları ders notlarından oluşuyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Don Quijote’den Alice Harikalar Diyarında’ya, Jane Eyre’dan Savaş ve Barış’a, Ulysses’ten Hayvan Çiftliği’ne, Çavdar
Tarlasında Çocuklar’dan Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım’a 67 önemli roman… Romanın Kısa Öyküsü romanların kısa tasvirleri ve neden önemli olduklarının açıklamasının yanı sıra önemli janrlara, temalara ve tekniklere de ışık tutuyor. Çevremizdeki dünyayı anlamamızda romanın önemine dikkat çeken bu anlaşılır ve olağanüstü görsellere sahip kitap, okurların hem en sevdikleri kitaplara farklı bir gözle bakmalarını hem de yeni romanlar keşfetmelerini
sağlayacak. 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 14,8 / 21
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺272,00
Edebiyatın Gizli Kahramanlığı Hakkında Notlar

hep kitap’ın yazmayı ve okumayı hayatının merkezine yerleştiren, sözcüklerden beslenen herkesin ilgisini çeken “Atölye” serisinden bu defa da edebiyatın gizli kahramanlarının baş ucundan ayırmayacağı bir kitap: Çeviri’Bilirsin: Edebiyatın Gizli Kahramanlığı Hakkında Notlar!

Romanlarıyla olduğu kadar James Joyce gibi “çevrilemez” denen bir yazarın eserlerini bile ustalıkla dilimize kazandırmasıyla da tanınan, bol ödüllü çevirmen Fuat Sevimay, çevirinin inceliklerini verdiği onlarca atölye, çevirdiği onlarca kitaptan yola çıkarak anlatıyor.

Çevirmenler edebiyatın gizli kahramanları. Çoğu zaman dünya edebiyatının bekçileri. Ama kahramanların da önünde o boş sayfa açıkken danışacak bir dosta ihtiyacı vardır. Çeviri’Bilirsin bu yolda sizin gerçek dostunuz olacak!


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 140
Ağırlık : 140
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺61,20

İyi bir roman yazmak için öncelikle neye ihtiyacınız var? Parlak bir fikre mi? İyi bir atmosfere mi? Güçlü mekân tasvirlerine mi?
Sağlam bir olay örgüsüne mi? Hepsini başardınız ama hâlâ içinize sinmiyor mu? Karakterlerinizi tekrar gözden geçirmeye ne dersiniz? Size bu yolda da destek olmak için hep kitap’ın yazmayı ve okumayı hayatının merkezine yerleştirenlere yol arkadaşlığı yapmayı hedefleyen “Atölye” kitaplarına yepyeni bir dizi ekleniyor: Karakter Yaratma Rehberi.
Karakterinizin nasıl biri olacağına karar vermek kolay ama iş orada bitmiyor. Diyelim ki iyimser bir karakter yarattınız.
Karakteriniz hayatta neler yaşamış ki iyimser olmuş? İyimser biri olarak nasıl davranır? Neler düşünür? Edebiyatta, gerçek hayatta ya da sinemada aynı özelliğe sahip karakterler var mı? Peki bu karakterinizle çatışma yaratması için yardımcı karakterlerinizin ne tür özelliklere sahip olması gerekir? Ya da onu zorlayacak senaryolar nelerdir?
Eğer karakter yaratmak size zor geliyorsa ya da bütün karakterlerinizin birbirine benzediğini düşünüyorsanız Olumlu Karakter Özellikleri kitabını baş ucunuzdan ayırmayın!


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 348
Ağırlık : 348
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,75

İyi bir roman yazmak için öncelikle neye ihtiyacınız var? Parlak bir fikre mi? İyi bir atmosfere mi? Güçlü mekân tasvirlerine mi?
Sağlam bir olay örgüsüne mi? Hepsini başardınız ama hâlâ içinize sinmiyor mu? Karakterlerinizi tekrar gözden geçirmeye ne dersiniz? Size bu yolda da destek olmak için hep kitap’ın yazmayı ve okumayı hayatının merkezine yerleştirenlere yol arkadaşlığı yapmayı hedefleyen “Atölye” kitaplarına yepyeni bir dizi ekleniyor: Karakter Yaratma Rehberi.

Okurun seveceği, ilginç karakterler yaratmak için denge çok önemli. Gerçekçi karakterler yaratmak istiyorsanız bir amaca ulaşmasını sağlayacak olumlu özelliklerin yanı sıra ona engel olacak kusurları, zaafları da iyi belirlemelisiniz. Karakterinizin neden o kusura sahip olduğunu, geri planda bir travma olup olmadığını, temel ihtiyaçlarını, o kusurun hayatını nasıl etkilediğini, düşüncelerine nasıl yön verdiğini bilmelisiniz.

Zaaflarının üstesinden gelmek için ne tür senaryolarla karşılaşabileceğini düşünmelisiniz.
Bunları tek tek planlamak bazen zorlayıcı olabilir. Ümitsizliğe kapılmadan önce Olumsuz Karakter Özellikleri’ne göz atmayı unutmayın.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 362
Ağırlık : 362
En / Boy : 15 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,75

İslam'ı kabul etmiş olan milletlerin, özellikle de Arap, İran ve Türklerin, edebiyatlarında ortak olan kültür ve edebiyatlarından oluşan "ortak islami konular"dır. Araplar, İrarnlılar ve Türklerin, millet olarak, İslam öncesi kendi milli duygu, düşünce ve yaşayışlarıyla oluşan milli kültür ve edebiyatları var idi. Her biri ayrı ayrı milli his, düşünce ve kültür çerçevesinde oluşan, kendi örf adet, ve gelenekleri etrafında meydana getirilen, kendilerine özgü ve müstakil bür kültüt ve edebiyata, henüz safiyetlerini devam ettiren bir dile dahip idiler.

Tarihen sabittir ki, sosyal bir varlık olan insanın, tek başına değil, toplum içinde yaşaması, hayatını devam ettirme ve her türlü ihtiyacını içinde yaşadığı toplum bireyleriyle ortaklaşa gidermesi ve temini zorunludur. birylerin oluşturduğu toplumlar, bir yandan maddi ve sosyal hayatlarını devam ettişrirken, diğer yandan tarihlerine mensup oldukları milli dil, milli kültür ve milli edebiyatlarıyla da ma'nevi hayatlarını devam ettirirler. henüz dil, kültür ve edebiyatta ortaklık yok, belki benzerlik vardır.

Miladi 610 yılından itibaren önce cahiliye bataklığında boğulmak üzere olan Arapları, sonra komşular olan İranlıları, X. yüzyıldan itibaren de Türkleri kanatları altına alarak himaye etmiş , onlara mutluluk yolunu göstermiş olanların dil, kültür ve edebiyatlarının ortak yanlarını birleştirrek ortaya yepyeni bir ortak kültür ve medeniyet koymuştur. Bunun adı Arap İslam Edebiyatı, İran İslam edebiyatı ve Türk İslam Edebiyatı'dır.


Basım Ayı/Yılı : 2018
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 504
Ağırlık : 504
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,60

Baki'nin Eş'ar-ı Müntahabesi, Şemseddin Sami'nin Baki'den seçmiş olduğu şiirlerden meydana getirdiği bir seçkidir. Baki'nin enfes şiirlerinden bir demeç sunan Şemseddin Sami, bu eserinde her zaman olduğu gibi dil ve edebiyat alanında yetkinliğini ortaya koymaktadır. Şemseddin Sami. sadece şiir seçmesi yapmamış, aynı zamanda seçmiş olduğu şiirlere noktalama işaretleri koymuş, şiirlerde yer alan ibarelerin kimi zaman anlamlarını vermiş, kimi zaman da eleştirisini yapmıştır. Gelin hep birlikte, baki'nin şiirlerine bir de Şemseddin Sami perspektifinden bakalım.

 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 231
Ağırlık : 231
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺49,00

Elinizdeki kitap çalışması, ömrünü, bağımsız ve özgür bir Bosna ve Hersek için adayan, düşünür lider Aliya İzzetbegoviç’in düşünce dünyasından, ilgi duyanlar için giriş niteliğinde kesitler sunmaktadır. Felsefeden bilim tarihine, eğitimden sanata pek çok konuda görüşler ileri süren İzzetbegoviç’in düşünceleri, çok daha derinlikli çalışmalarla incelenebilir. 20.yüzyıl tarihinin önemli isimleri arasında yer alan İzzetbegoviç genç yaşlarda başladığı felsefe, bilim, sanat ve din okumalarını yaşamı boyunca sürdürmüştür. Çok kültürlü, çok dinli ve çok uluslu bir coğrafyada yaşamanın gereği olarak birlikte yaşama kültürü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesi için var gücüyle uğraşmıştır.

Bu çalışmanın amacı, İzzetbegoviç’in ileri sürdüğü görüşlerin öneminin farkına varılmasını sağlamaktır. Günümüz dünyasında insanlığın içinde bulunduğu koşullar bu önemi her geçen gün daha da arttırmaktadır. Aliya İzzetbegoviç ‘in tüm yapıtlarının toplamından çıkarabileceğimiz sonucu şu yargıyla özetlemek mümkündür: Her şeyin ‘insan olmaya ve insan kalmaya bağlı olduğunu hatırlatan bir hayat vardır. Hayat, Izzetbegoviç’in Bosna’yı tanımlayan şu sözlerinde saklıdır: “Ve bizim Bosna dediğimiz şey, Balkanlar’daki bir toprak parçasından ibaret değildir. Çoğumuz için Bosna bir fikirdir. O farklı dinlere, uluslara ve kültürel geleneklere mensup insanların bir arada yaşayabileceğine dair inançtır. Bu fikir sonsuza dek gömülmüş olsaydı ya da bu bölgedeki insanlar arasındaki hoşgörü rüyası geri dönmemek üzere yitip gitmiş olsaydı, bunun suçu yalnızca Bosna’yı 30 aydır toplarıyla öldürmekte olanların değil fakat onlar kadar yardım edebilecekken bunu yapmayı reddeden birçok dünya gücünün de omuzlarında kalacaktı.”


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺88,00

Bu araştırmanın en önemli amaçlarından biri edebî eserin dünyasına girmeye mâni olan endişelerden mümkün olduğu kadar uzak bir şekilde onların günümüze taşıdığı mesajı anlamaya çalışmaktır. Aynı sonuçlara ulaşa ulaşa artık orijinal bir şey söylemekten mahrum,  bölmekten ve analiz etmekten metnin dünyasına girmeyi ihmal etmiş, kupkuru söylemler ve tahlil metotları elinde heder edilmiş bir edebiyat  araştırmacılığının Türk Edebiyatının meselelerine yönelik özgün bir çözüm önerisi kalmamıştır. Sembollerin, mazmunların ve ancak kendi döneminde bir anlam kazanabilecek kavramların ne dediğine aldırmadan sadece şekle ve görünüşe odaklanarak, kuru tanımlar ve tasnifler yoluyla bir devrin edebiyatı, kültürü, tefekkür dünyası anlaşılamaz. Edebiyat araştırmacılığımız Türk kültürünü anlama ve yorumlama noktasında hâlâ çok önemli donanımlardan mahrumdur. Biz burada samimi, belki acemi, fakat bir ihtiyaca tekabül ettiğini düşündüğümüz böyle bir çalışmaya bu duygu ve düşüncelerle başladık.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 194
Ağırlık : 194
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

Devrik bir cümle gibi hayat; ne öznesinin yeri belli, ne yükleminin…
Asl olan bir duaya bir ömür verebilmek, asl olan ruhun ruhunda bir dua için ölebilmek.
Kitap, akla yağan yağmurdur; yağış almayan bir tarlanın ürün vermesi mümkün mü?
Gözler yalan söylemez lakin bazı gözler için yalan söylenebilir.
Ruhumdaki el izi kâlû belâdan kalma; bu yüzden yeminim var, sonsuza ve aşka…
Mahşere dek sürecek olsa da orucum, iftarım olacağını bilmek güzel.
Can, cana karışınca gözlerin ve ruhun yaşadığı hâlin ismi canandır..


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺98,00

Bu kitapta bizi Türk milleti yapan dinî, millî ve insanî değerlerimiz, hem tanımlanıp açıklanmış
hem de değişik açılardan irdelenmiştir. Özellikle öğretmenlerimizin yararlanacağı kaynak bir
kitaptır. Günümüz Türk milletinin en büyük sorun ve felaketlerinden birisi dinî, millî ve
evrensel değerlerimizden hızla uzaklaşarak değersizleşme ve çoraklaşmadır. Kişileri ve milletleri ayakta turan ve yaşatan değerleridir. Değerleri olmayan milletler yaşayamazlar. Özellikle öğretmenlerimizin bu kitabı mutlaka okumaları ve okutmaları gerekiyor.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 312
Ağırlık : 312
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺156,00

Mehmet Nuri Parmaksız, şiir, kültür ve edebiyata dair bütün birikimini; Şiir’den Post-Modernizm’e, Gönül’den-Türk Edebiyatında Mektup Geleneği’ne, İmge’den-Mevlana’ya kadar farklı konulardaki denemelerini sizlerle paylaşıyor.

Geçmiş ve biz. Kültür deryası içinde akıntıya karşı kürek çekmeye çalışan sanatçı. İki yüzyılı aşan bir “batılılaşma” filminin oyuncuları olan şair ve yazarlar. Geleneğe karşı çıkanlar bazen onu yıkmaya ve baskı altına almaya çalışanlar; ne yaparlarsa yapsınlar ondan ve etkilerinden kurtulamazlar.

Geleneğimiz bizim karakterimizdir. Onu inkâr, şahsiyetimizi inkârdır. Şiirimizde yapılması gereken, geleneğin yaşadığımız çağa göre yorumudur. Her şair bilinçli veya bilinçsiz bu gelenek duvarının üstüne bir tuğla koyar ve onu sağlamlaştırmaya çalışır.

Hayatımızın girift bir çıkmaza girdiği eşyanın insan hayatına bu kadar çok tesir ettiği şu devirde, ikilemler içersinde kalan insanların mutlu olmak için kurduğu hayaller bu dünyadan çok uzakta...

Aşk, seni tarif edebilmek ne mümkün ve hangi sözcüklerle seni anlatmaya kalksam kelimeler kifayetsiz kalır. İnsanı var eden üç kuvvet varmış: “Akıl, nefs ve gönül”. Bu üç güçten ikisi, mütemadiyen bir harp halinde “gönül” kalesine sahip olmaya çalışırmış. Ona hâkim olan, insana da hükmedermiş. Gönlün tam ortasındasın Süveyda. Sana sahip olan, “kalp diyarının” efendisidir; seni tanımlamak, aşkı çözmek demektir. Sen, aşkla varsın; seni aşksız kılmak, dermansız kılmakla müsavidir. Sen aşkta açarsın, aşk sende açar. Sen, güllerin sultanısın; her âşığın ulaşmak istediği son noktasın.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 288
Ağırlık : 288
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺152,00
Roman Yazmak İçin İhtiyacınız Olan Son Kitap

Okurların elinden bırakamadığı romanlar yazmak ister misiniz?

Çok satan “Kediyi Kurtar!” hikâye yapısı serisinin ilk “roman yazma kılavuzu” elinizde.

Yazar Jessica Brody, ünlü “Kediyi Kurtar!” senaryo metodunu kullanarak hazırladığı roman yapısı kılavuzunu sizlere sunuyor.

Bu 15 aşamalı roman yapısıyla bütün kurgu problemlerinizi çözecek, büyüleyici olay örgüleri planlayacaksınız. İlgi uyandıran, okunmaya değer karakterler yaratacak ve kahramanlarınızın hangi bölümde neler yapacağını biliyor olacaksınız. Çünkü “Kediyi Kurtar! Roman Yazıyor”, ilk sayfadan son sayfaya kadar, hatta logline ve sinopsisinizi yazarken bile yol gösteriyor.

Roman yazmanın hangi aşamasında olursanız olun sizlere ilginç ve özgün anlayışlar sunarken, on hikâye türünü (Evdeki Canavar, Dertli Ahbap, Neden Yaptı?) ve bu türlerin olmazsa olmazlarını detaylarıyla anlatıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺195,00

Birçok kimse tarafından çeşitli tarifleri yapılan şiirin, herkes tarafından kabul edilen bir tanımı bulunmamaktadır. Bu nedenle şiir, tarifini yapan kimselere göre farklı bir yönüyle karşımıza çıkmaktadır. Bu durumu da doğal karşılamamız
gerekir. Çünkü herkesin üzerinde mutabık kalacağı bir tarif, şiirin kendi özünü, anlamını ya da varoluş nedenini ortadan kaldırmak olacaktır. Şiir dört duvarla sınırlanacak bir obje veya nesne değildir. Şiir hayaller dünyasına olduğu kadar hayal ötesine uzanan, akıl ve mantığın sınırlamalarına aldırmayan bir süreçtir.

Şair hayallerini kullanmak suretiyle, aklına estiği anda kendisine özel mükemmel bir dünya kurar ve oradan seslenir, kendisine hayranlıkla bakan insanlara. Olmazları olur düşünülemezleri düşünülür hale getirir. Şair, bakan değil, baktığını gören, hem de başkalarının göremediklerini gören kimsedir. Bütün bunları yaparken kelimelerin sihrinden yararlanır. Az söz ile çok şey anlatır. Farklı şekilde anlatır.
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı şiir, tüm insanlık tarihi boyunca edebiyatın en önemli ve vazgeçilmez kısmı olmuştur.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 112
Ağırlık : 112
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,00

Yakın Tarih İçin Anahtar, Atatürk’ün önderliğindeki Cumhuriyet Devriminin kapısını açıyor. O kapıyı açtığınızda; saltanatın kaldırılmasından 3 Mart Devrim Kanunlarına, laiklikten siyasette din istismarına, 20. yüzyılda Cumhuriyetin akıl-bilim eksenli aydınlanmasından 21. yüzyılda yağmur duasına ve türbelerin kutsanmasına, Osmanlı’nın Darülfünunundan Cumhuriyetin üniversitesine, Cumhuriyetin tamir ettirdiği Ağa Camisi’nden Mimar Sinan Türbesi’ne, harf devriminden mezar taşı okuma kulübüne, dünyadaki kadın hakları mücadelesinden Atatürk’ün kadın devrimine, İslam öncesinden Cumhuriyete Türk müzik tarihine, 1921 ruhundan (!) Andımız’a ve ulus devlete, dünya anayasalarındaki değiştirilemez maddelerden anayasamızdaki değiştirilemez maddelere, demografi ve devlet ilişkisinden Lozan’daki demografi savaşına, ülke kaynaklarını yabancılara teslim eden Abdülhamit modelinden ülke kaynaklarına sahip çıkan Atatürk modeline, Atatürk’ün çözüm önerilerinden ekonomik kurtuluş savaşına, Cumhuriyetin yüzen sergisinden Köy Enstitüleri deneyine, Cumhuriyetin sıtma savaşından Çin’e aşı göndermesine, Cumhuriyetin çay üretiminden kâğıt fabrikalarına, yok edilen Cumhuriyet değeri Sümerbank’tan yok edilen THK’ya, Lozan’dan Montrö’ye bağımsızlık mücadelesine, Afganistan’daki Atatürk etkisinden Taliban karanlığına, Cumhuriyetin anlamından Atatürk’e sahip çıkmanın anlamına ve Atatürk düşmanlığından yaşayan Atatürk’e kadar pek çok tarihi gerçekle karşılaşacaksınız. Yakın tarihten önemli dersler çıkaracaksınız. Türkiye’nin bugünkü durumunu çok daha iyi anlayacaksınız

 

Kitap Yazar Adı Sinan Meydan

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Editör Gökçe Şenoğlu Kapak

Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 344 Ebat 13,7 x 23

Tür Araştırma - İnceleme

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

₺147,84

“Mesafeli durduğumuz konular, sadece ideolojileri, fikirleri, yaşantıları içermiyor; neye mesafeliysek, o mesafelerin bedensel sembolü olarak gördüğümüz insanlardan da uzak duruyoruz. Oysa hepimizin bir arada yaşamak gibi bir sorumluluğu var ve bu sorumluluk sadece bize benzeyene, bizimle aynı fikirde, aynı dinde, aynı cinsiyette, aynı sınıfta, aynı kültürde olana karşı değil; bize hiç benzemeyene karşı da bir sorumluluktur. Herkesin herkesi kendisine benzetmeye çalışarak sadece benzerleriyle yakın bağ kurduğu bir toplumda, farklı olanlar tehdit olarak algılanabilir. Ama tanışıklığın çok olduğu bir toplumda, kimlikler ötekileştirilmeden, huzurla ve birlikle yaşamak mümkündür. O hâlde bugün, tam da şimdi, sorular sormaya, konuşmadıklarımızı konuşmaya başlamalıyız...”     Arda Erel, toplumu var eden dille ve hem ayrıştırmayı hem de birleştirmeyi başarabilen kelimelerle zamanın kaydını tutuyor. Aşk ve toplum üzerine yazdığı denemelerle tüm okurlarını konuşmaya, duvarları yıkarak aynı gökyüzünün altında buluşmaya davet ediyor...

 

Arda Erel Arda Erel, 1995 tarihinde İstanbul’da doğdu. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden mezun oldu. Psikoloji, toplumbilim ve felsefeyle ilgilenen Erel’in sırasıyla Senin İçin (2016), Arayış (2017), Kendine İyi Bak (2018), ilk psikolojik romanı Sarsıntı (2019), ikinci romanı Yüz Yüze (2020) yayımlandı. Yazarın eserleri hem Türkiye’de hem de Avrupa’da çok satanlar listelerine girdi.  
Arda Erel, Galatasaray Üniversitesi’nde, sosyoloji alanında yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.

₺118,44

Türkiye’de eğitim niteliksiz, fırsat ve olanak eşitliğinin uzağında sürdürülürken, yoksunluklarla boğuşan köy çocuklarını birer eğitim meşalesine dönüştüren Köy Enstitüleri, yakın tarihimizin en büyük eğitim atılımı olarak her geçen gün daha da parıldıyor.

Köy Enstitüleri üzerine uzun yıllardır araştırmalarını sürdüren eğitimci Mustafa Gazalcı, 81. yıldönümünde 21 Köy Enstitüsünün tarihçesini, sistemin can alıcı yanlarını, enstitülerden çıkan 81 çınarın anlattıklarıyla sonsuzluğa taşıyor.

Çınarların tanıklığıyla Köy Enstitülerine yönelik karalamalar bir bir çürüyor, bu aydınlanmacı eğitim devrimini karartanların amaçları su yüzüne çıkıyor.

Enstitülüler çarpıcı anılarını ve canlı tanıklıklarını dile getirirken iş içinde yürütülen o görkemli eğitimi, dört duvar arasında, ezberletip unutturan eğitim anlayışının karşısına dikiyorlar.

Enstitülerden yetişip birer çınara dönüşenlerin anlattıklarını okurken sisteme destek veren siyasetçilerin, Tonguç ve arkadaşlarının yaptıklarına bir kez daha hayran olacak, onlardan sonra boynu bükük bir fidan gibi bırakılan köy çocuklarının sessiz çığlıklarını duyacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 420
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2021
₺136,85

ARKA KAPAK YAZISI

İnsanın güvenebileceği en sağlam pusula özgür akıldır. Kant’ın ifadesiyle, “aklını kullanma cesaretini gösteren” aydınlanmış insan kendi yolunu bulur.

Bugün Türkiye’de yakın tarih hiç olmadığı kadar çarpıtılmakta ve bu çarpık tarih üzerinden yeni bir geçmiş ve gelecek kurgulanmak istenmektedir. Böyle bir ortamda, yakın tarih konusunda yeterli bilgi birikime sahip olmayan insanların, özellikle genç kuşakların yolunu kaybetmesi hiç de zayıf bir olasılık değildir. İşte “Yakın Tarih İçin Pusula”, belgelere dayalı gerçek tarihi gözler önüne sererek yakın tarihte kaybolmanızı engellemek; yalan, yanlış ve çarpıtma bombardımanı arasında güvenle yolunuzu bulmanıza yardım etmek için yazılmıştır.

ÖZGEÇMİŞ

Sinan Meydan

1975 yılında Artvin’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Artvin Şavşat’ta, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölü-münde tamamladı. Cumhuriyet tarihi ve Atatürk merkezli çalışmalarına devam etmektedir. Sözcü gazetesinde yazmaktadır.

Yayımlanmış eserleri şunlardır:

Atatürk, Modernizm ve Din, "Bir Ömrün Öteki Hikayesi"

Sarı Paşam, "Mustafa Kemal, İttihatçılar, II. Abdülhamit"

Son Truvalılar, "Truva'nın Kayıp Kökleri"

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu (2 cilt)

Atatürk'ü Doğru Anlamamk İçin Nutuk'un Deşifresi

Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi, "Türk Tarih Tezi'nden Türk İslam Sentezine"

Sarı Lacivert Kurtuluş, "Kurtuluş Savaşı'nda Fenerbahçe ve Atatürk"

Parola Nuh, " Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları"

Cumhuriyet Tarihi Yalanları (2 cilt)

Akl-ı Kemal, "Atatürk'ün Akıllı Projeleri", (5 cilt)

R.Tayyip Erdoğan'ın Tarih Tezlerine EL-CEVAP

VAİZ, "Öteki Mehmed Akif"

PANZEHİR, "Gerçeğe Çağrı"

1923, "Kuruluş Ayarlarına Dönmek"

 Yüzyılın Kitabı, Yüzyılın Lideri

Atatürk Etkisi, "İflas, İşgal, Direniş, Kurtuluş"

Hafıza, "Yakın Tarihin Kitabı"



 

Kitap Adı

Pusula

Kitap Yazar Adı

Sinan Meydan

Editör

Mehmet Bozkurt

Kapak Tasarım

Berkcan Okar

Kapak Uygulama

Doğukan Alyaz

Sayfa Tasarım

Şenol Alanbay

Ön Sipariş Tarihi

26.02.2021

Dağıtım Tarihi

03.03.2021

Sayfa Sayısı

376

Ebat

13,7 x 23

Kağıt / İç Baskı

lll.Hm. 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod

9789751041777

 

₺158,76

Bir gün corona geldi ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Ölümler, yoğun bakımlar, maske ve eldivenler, sosyal mesafeler… Nedenini araştıran herkes gözünü Çin’e dikmiş aynı merakla soruyordu…

Yaratıcı Türk zekâsı tek cümlede neden sonuç ilişkisini bir pazar esnafının gözünden tek cümlede özetleyiveriyordu: Tanrı vermiş pırasa, hiç yenir mi yarasa?

Metin Uca, şahsına münhasır muzip ve eleştirel üslubuyla, değişen hayatlarımız, alışkanlıklarımız ve nedeni konusunda inanılmaz komplo iddiaları ve cevap sanılan cevapları yani coronanın Türkiye yolculuğunu anlatıyor.

Tanrı vermiş pırasa, hiç yenir mi yarasa? Türkiye’deki sağlık sistemine ve kriz yönetimine dair hasar tespit raporu niteliğinde.

Sokağa çıkmak kimlere, ne zaman, ne kadar yasak? Corona hafta sonları daha mı çok bulaşıyor? Uçak yolculuğunda zararsız olan corona, kültür etkinliklerinde niye saldırganlaşıyor?

₺90,72

“Roman ve öykülerimde gecekondularda, kenar mahallelerde yaşayan yoksul halk önemli yer tutar. Bu çevrelerin yapıtlarımın içeriğinde etkili olacaklarını, onların hayatlarını yazacağımı biliyordum, doğrusu bu insanların dilime fazla katkıları olmayacağını, olamayacağını düşünürdüm. Onların basit Türkçeleri bana ne verirdi ki!

Zamanla anladım ki iş öyle değilmiş. Ben almayı bilirsem, dil konusunda da halktan öğreneceğim çok şey var. Bu konuda örnek almam gereken bir tutumunu gördüm halkın. Hani kendi yağıyla kavrulmak derler ya, halk kendi diliyle kavruluyor ve bu tutumları onlara dilde müthiş bir yaratıcılık kazandırıyor. Ben bunu örnek aldım, kendi diliyle kavrulmayı öğrendim o yoksul insanlardan.”

Kemal Ateş, bu kitabında Türkçenin gelişiminde halkın nasıl “kendi dili ile kavrulduğunu”, Dil Devrimi’nden bugüne nelerin değiştiğini, biraz ilan parası, biraz telif ücreti ve bol miktarda siyasetin dönemin aydınlarını nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Bir yandan da zengin örneklerle gündelik yaşamda sık yapılan yanlışlara değiniyor.

Yalnızca Türkçenin doğru kullanılması için değil, dil üzerine doğru düşünmek için de eşi bulunmaz bir kılavuz…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 220
En / Boy : 13,3 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2019
₺53,68
Tükendi

“Nefes alamıyorum!”ABD’nin Minneapolis kentinde Mayıs 2020’de siyahi George Floyd’un polis tarafından boğazına bastırılarak öldürülmesinden önce söylediği son sözdü bu. Cinayetin ardından on binlerce insan kendiliğinden sokaklara döküldü, ülkede siyahilere uygulanagelen ırkçı şiddeti protesto etti.Bu olaydan on yıllarca önce, 1960’ların başında, Frantz Fanon sömürgecilikten kurtuluş bağlamında şöyle demişti: “Biz… artık nefes alamadığımız için de isyan ediyoruz.”Fanon bir kâhin değildi ama kendi döneminin toplumsal mücadeleleri içerisinde yeni bir insanlık uğruna bıkmadan usanmadan çabaladığı için yirminci yüzyılın önde gelen düşünürlerinden biri oldu. Elinizdeki kitap onun olağanüstü yaşamının ve eserinin eleştirel bir biyografisidir. Peter Hudis onun tüm yaşam hikâyesini kaleme alırken Fanon’un yazdıklarının günümüzde ırkçılık ve onun en önemli doğurgusu yabancılaşmaya karşı verilen mücadelelere doğrudan seslendiğini göstermektedir. Fanon dünyaya seslendi ama hep kendi yöneliminin sıfır noktasından. Onun bugün de bize söyleyeceği şeyler var.Okuyunuz, göreceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 2016
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 213
Ağırlık : 213
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺74,80
Tükendi

Epiktetos’un MS 50 yılında Frigya’daki Hieropolis kentinde dünyaya geldiği sanılmaktadır. Gençliğini köle olarak geçiren Epiktetos, Nero’nun ölümünden (MS 68) kısa bir süre sonra azat edildi ve Roma’da felsefe eğitimi vermeye başladı. MS 93 yılında Yunanistan’ın Epir yöresindeki Nikopolis kentine giderek bir felsefe okulu kurdu. Epiktetos Stoacı felsefeye uygun olarak, çok az eşyasıyla büyük bir sadelik içinde yaşamını sürdürdü. MS 135 civarında Nikopolis kentinde öldü.

İnsan Nasıl Mutlu Olur Epiktetos’un Diatribai adlı eserinde mutluluğa erişmenin yolunu gösteren sözlerinden yapılmış bir derlemedir. Epiktetos’a göre insanı mutsuz eden şeyler dünya mallarına aşırı düşkünlük ve bunları elden kaçırmanın getirdiği kızgınlık ve korkulardır. Mutluluğa giden yol ise insan ruhunun sakin, huzurlu ve ahenk içinde olmasından geçer, bunu sağlamak için de ruhun huzurunu bozacak her şeyden uzak kalmak gerekir.

“İstediklerini elde ettiğin anda mutlu olacağını zannediyorsun. Bu yanlış bir düşünce. Onu elde ettiğin anda yeni kaygılar, üzüntüler, nefretler, korkular ya da istekler ortaya çıkacak. Mutluluk bir şeyleri elde etmek ve zevk duymakta değil istememektedir. Çünkü mutluluk özgürlük demektir.”


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 11 / 17
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺41,00
Tükendi

Düşünce tarihi ve dünya edebiyatları incelendiğinde ilk ürünlerin ortaya çıkışının sözlü kültürle başladığı görülecektir; bunu sosyal hayatın içerisinde yer alan siyasî, askerî, dinî-tasavvufî, felsefî ve edebî sahalarda neşv-ü nema bulan ve sözlü kültür geleneklerinden biri olan Gülbanglar için de söylemek mümkündür. Gülbanglar, ifade edildiği gibi ilk önce sözlü olarak çeşitli amaçlar için söylendikten sonra kaleme alınmışlardır ve Türk düşünce ve edebiyatı tarihi içerisinde önemli bir yer tutmaktadırlar. 

Gülbanglar, dönemin tarihî geçiş ve padişahların tahta çıkma dönemlerinde, ziyafetlerde ve merasimlerde okunan manzum ve mensur dualar, öğütler şeklinde değerlendirilebilirler. Bu yönüyle Gülbangların edebî değerlerinin yanında güçlü   felsefî değerleri de mevcuttur. Zira Gülbanglar aynı zamanda düşünsel hayatın, ahlakî yapının, değer manzumelerinin dile getirildiği felsefî nitelikte eserlerdir.


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺85,00
Tükendi

Çiğdem Ülker, bu kitapta kalemin yolculuğunu kavramaya çalışmanın sonu olmayan, zamanı aşan bir serüven olduğunu vurguluyor.
 
Yazmak... Zamanı Aşmak, edebiyat konularını hem dilbilgisel hem de kuramsal düzlemde ele alıyor. Yazınsal üretimin bu iki yönünü de tartışıyor ve genç yazarları, yazarlıkta ilerlemek isteyenleri edebiyat yolculuğuna davet ediyor.
 
İster kitapları sadece seven biri, ister bir yazı yolcusu olarak okuyun; edebiyatın davetini, sözcüklerin sihirli çağrısını ve yazarının nefesini duyacaksınız.

Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 320
Ağırlık : 320
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺114,00
Tükendi

Bir vampirle başa çıkmanın en yaygın yöntemi şudur: Ceset, cumartesi günleri mezardan çıkarılmalıdır, zira diğer günlerde mezarını terk edecektir. Ya göbeğine bir kazık saplanmalı ya da kalbi çıkarılmalıdır. Kalp kömürde ya da ateşte yakılabilir; kaynatılabilir veya tırpanla parçalara ayrılabilir. Kalp yakılmışsa külleri toplanıp alınmalıdır. Küller, bazen nehire atılarak uzaklaştırılır ancak genellikle suyla karıştırılarak hastalara içmeleri için verilir. Ayrıca, cenabet olduğuna inanılan herhangi bir şeyi temizlemek için ya da çocukları ve hayvanları mesh etmek için de kullanılabilir. Ancak bazı durumlarda, bir rahibin laneti vampiri mezarında mühürlemek için yeterli olur.


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50
Tükendi

Lise, Üniversite ve diğer bazı kurumlarda Türk edebiyatı dersleri genellikle metin çözümlemelerine dayanmaktadır: Metinlerden hareketle dönemi, nesli ve şairleri anlama çalışması modern edebiyat eğitim ve öğretiminde önemli bir yöntemdir. Bu çerçevede biz de bu eserde Tanzimat dönemini temsil niteliğine sahip şairlerden seçtiğimiz şiirleri alanının uzmanı olan ve değişik üniversitelerde görev yapan hocalara çözümlemelerini yaptırdık. Bu şiir çözümlemeleri, Tanzimat Dönemi Türk şiirini daha iyi anlamaya ve hissetmeye kılavuzluk edecek şekilde açık, anlaşılır bir üsluba, eğitici öğretici bir yönteme ve tasnif edilmiş bilgilere sahiptir. Eserin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerine, öğretmenlerine ve Türk şiirine ilgi duyan herkese çok yararlı olacağını umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 368
Ağırlık : 368
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺202,50
Tükendi

Lise, Üniversite ve diğer bazı kurumlarda Türk edebiyatı dersleri genellikle metin çözümlemelerine dayanmaktadır: Metinlerden hareketle dönemi, nesli ve şairleri anlama çalışması modern edebiyat eğitim ve öğretiminde önemli bir yöntemdir. Bu çerçevede biz de bu eserde Tanzimat dönemini temsil niteliğine sahip şairlerden seçtiğimiz şiirleri alanının uzmanı olan ve değişik üniversitelerde görev yapan hocalara çözümlemelerini yaptırdık. Bu şiir çözümelemeleri, Tanzimat Dönemi Türk şiirini daha iyi anlamaya ve hissetmeye kılavuzluk edecek şekilde açık, anlaşılır bir üsluba, eğitici öğretici bir yönteme ve tasnif edilmiş bilgilere sahiptir. Eserin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerine, öğretmenlerine ve Türk şiirine ilgi duyan herkese çok yararlı olacağını umuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 334
Ağırlık : 334
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺135,00
Tükendi

1443 İstiklâl Takvimi'nde İstiklâl Marşı Derneğinin Şubelerinin bulunduğu dört vilayetimizin (İstanbul, Ankara, Konya, Adana) ezânî saatlere göre namaz vakitlerini bulabilecek, her gün bir hadis-i şerif ve bunun yanında Türk tarihinin Seferberlikten Cumhuriyet’in ilanına kadar olan aralıktaki hadiselerinden bazılarını okuyabileceksiniz. Ertesi gün cevaplarını öğrenebileceğiniz bir bilmece ve bulmaca ile bir mani veya birkaç kinaye her gün takvimimizde olacak. Yine her gün İstiklâl Marşı Derneği'nin diline doladığı bir söz ile âşık edebiyatından, Divan Edebiyatı’ndan ve modern Türk şiirinden birçok mısra ve beyiti bir güldeste misali "Şiir Türkün İklimi” bölümümüzde okuyabileceksiniz.

"Vakti yol gösterici şahsın dünyada bulunuşuyla veya o şahsın davet ettiği yaşama tarzının çığır açışıyla başlatmak insan zihninin değer kazanmasındaki ölçüdür. Demek ki Müslümanlar ölçüye sahip olmakla diğer insanlardan ayrılıyor. Akşam namazıyla güneşin battığını, arkada bir günün kaldığını bilir ve âlemlere bildiririz. Yeni ayı görmek yeni aya girmemizin işaretidir. Bizim hayatımız bizi kuşatan hayatın bilincinin gerçekleşmesi, sahici kılınması demektir. İnsanlar Batılılaşmakla özgün sahiciliğe dirsek çevirdiklerine hiç dikkat etmediler ve bu dikkatsizlik Müslümanları modernlik vasıtalarına boyun eğmeğe zorladı."


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 720
Ağırlık : 720
En / Boy : 16 / 12
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺172,50
Tükendi

Vatan nedir ki? - Doğduğu, büyüdüğü yer... Bizim köyü, bu saraya yüz defa tercih ederim. Yolları kışın balçıktan, yazın tozdan geçilmezdi. Sinekten, sivrisinekten, ne gece, ne gündüz rahat uyunmazdı. Suları bulanık akar, akşamları çok zaman sadece kuru ekmekle karnımızı doyururduk. Kışın soğuktan titrerdik. Tezek yakardık. Ama ben orada yaşamayı burada yaşamaya her zaman tercih ederim!


Basım Ayı/Yılı : 2008
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 491
Ağırlık : 491
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Tükendi

Bu çalışma, Hamsetü'l–Mütehayyirin'in Topkapı, Süleymaniye, Paris nüshaları olmak üzere üç nüshaya dayanan karşılaştırmalı metninden, metnin anlatımına mümkün olduğunca müdahale etmeden Türkiye Türkçesine çevirisinden, dikkat çeken bazı kullanımlara ilişkin açıklamalardan ve dizinden oluşmaktadır.
Ali Şir Nevâyî'nin hatıra türündeki bu eseri, gerek Câmî hakkında gerekse Nevâyî hakkında yazılan birçok başvuru eserinde kaynak niteliğinde kullanılmaktadır. Bu kaynağın Çağatayca metninin kullanılabilir şekilde söz varlığı ile ortaya çıkması amaçlanmaktadır.. 2000 yılında doçentlik tezi olarak hazırlanan bu çalışma, önemli bir değişiklik yapılmaksızın okuyucuya sunulmuştur.
 

Basım Ayı/Yılı : 2006
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 375
Ağırlık : 375
En / Boy : 16 / 23
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺182,00
Tükendi

Cegerxwîn'in gerçek adı Şeyhmus’tur. 1903 yılında Hesarê köyünde doğmuş. Doğduğunda ailesi çok yoksul ve perişan haldeymiş. Diğer pekçok Kürt gibi geçim sıkıntısı nedeniyle Bêkendê köyündeki baba ocağını terk edip Hesarê’ye göç etmişlerdi.

1914 yılında 1. Dünya savaşı başladığında, 11 yaşındaydı. Yaşamın tadına varacak yaşta değilken, anne-babası ve diğer ataları gibi önce göç ve kaçış yollarını öğrenir, diğer Kürtler gibi bir esaretten öbürüne, Suriye topraklarındaki Amudê'nin bir köyüne yerleşir. Bir süre sonra annesini o köyde, o gurbet elde kaybeder. Bu, Şeyhmus’un yüreğini kanatan olaylardan biridir ve artık Amudê’de kalamaz hale gelir. Kız ve erkek kardeşleriyle birlikte oradan ayrılır ve çok sevdiği köyüne, Hesarê’ye döner. Fakat bu kez jandarma korkusu peşini bırakmaz, kardeşleri Asya ve Xelîl ile birlikte yine Amudê'ye döner. 

Şeyhmus henüz çok gençken, çok çetin günler geçirmiş, İran, Türkiye ve Irak Kürdistanı’nın köy ve kentlerinde dolaşmıştı. Onun deyimiyle “Kürtlerin Kürdistanı, yani param parça edilmiş Kürdistan” gözlerinin önündeydi. Kürdistan davasını dert edinmişti ve bu yüreğini yakıyordu. O günden sonra bazılarının da dediği gibi artık "Şeyhmus" adı kendisine yakışmayacaktı. O kendi halkının derdini çektiği için Cegerxwîn adını aldı ve Kürt milletinin aziz bir şairi oldu.


Basım Ayı/Yılı :
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 104
Ağırlık : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺64,80
Tükendi

Masallar yüzyıllar, belki de binyıllar boyunca ağızdan ağza aktarılarak daha da arıtılmış bir hale gelmiştir. Açık ve örtülü anlamları aynı anda aktarmaya başlamış ve bir çocuğun eğitimsiz zihninden, bir yetişkinin karmaşık zihnine uzanabilecek şekilde iletişim kurarak kişiliğin tüm seviyelerine eş zamanlı olarak hitap eder hale gelmiştir. Masallar psikanalitik kişilik modelini uygulayarak, o anda hangi düzeyde işlev görürse görsün bilinçli, bilinç öncesi ve bilinç dışı zihne önemli mesajlar taşır. Bu hikâyeler bilhassa çocuğun aklını kurcalayan küresel insani problemlere değinerek onun gelişmekte olan bilincine hitap eder ve gelişimini destekler. Aynı zamanda bilinç öncesi ve bilinç dışı baskıları da dindirir. Hikâyeler ilerledikçe alt bilinç baskılarına bilinçli bir inandırıcılık kazandırır ve onlara biçim verir. Benlik ve üst benliğin talep ettiği doğrultuda bunları tatmin etmenin de yollarını gösterir.

₺163,80
Tükendi

Bir çırpıda Chaucer, Austen, Joyce ve Orwell

Chaucer’dan Orwell’a Beowulf’tan Yüzüklerin Efendisi’ne dek belli başlı yazar ve eserleri kısa kısa inceleyen İngiliz Edebiyatı 101 yaklaşık 1500 yıllık bir süre içinde İngiltere’de hangi edebiyat biçim, üslup ve tekniklerinin, hangi fikir ve temaların kullanıldığı konusunda sizi aydınlatıyor. Aynı zamanda yazar ve şairlerin yaşamlarından çok ilginç kesitlere de yer veriyor, önemli eserlerin nasıl ve hangi koşullarda yazıldıklarına ışık tutuyor. Mary Shelley, Charles Dickens, Jane Austen ve Daniel Defoe gibi yazarları Frankenstein, Ebenezer Scrooge, Bay Darcy ve Robinson Crusoe gibi evrenselleşmiş karakterleri yaratmaya iten motivasyonları ele alıyor. Edebiyat meraklıları bir okuma kılavuzu niteliğini de taşıyan bu kitabı çok beğenecek.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 250
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2019
₺143,50
1 2 3 4 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı