“Bir madeni paranın bir treni raydan çıkaracağına inanıyorum.

New York kanalizasyonunda timsahlar ve tabii ki midilliler kadar büyük fareler olduğuna inanıyorum.

Çelik bir çubukla bir insanın gölgesinin kopartılabileceğine inanıyorum.

Bir Noel Baba olduğuna ve Noel zamanında sokakta gördüğüm o kırmızı elbiseli insanların onun yardımcıları olduğuna inanıyorum.

Çevremizde gözle görülmeyen bir dünya olduğuna inanıyorum.

Golf toplarının içinde zehirli gaz olduğuna ve ikiye kestiğiniz takdirde çıkan gazın insanı öldüreceğine inanıyorum.

Her şeyden çok da hayaletlere inanıyorum.

Tamam mı? Hazır mısınız? Güzel. Buyurun elim. Artık yola düşüyoruz

Ben yolu biliyorum. Sizin bütün yapmanız gereken şey elimi sıkıca tutmak olacaktır... ve inanmak.”

Stephen King

“Esaretin Bedeli” ve “Dolan’ın Cadillac’ı” gibi pek çok öyküsü sinema ve televizyona da uyarlanan Stephen King’in yazarlık kariyeri boyunca yazdığı öyküleri bir araya getirdiği (ve televizyon dizisine de dönüştürülen) Rüyalar Karabasanlar I, her öyküde heyecan verici başka bir ilginç konu ile okurun yüreğini hoplatıyor.

Kitap Adı: Rüyalar Karabasanlar 1
Kitap Yazar Adı: Stephen King
Editör: Nadide Altuğ
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Yasemin Çatal – Derya Balcı
Sayfa Sayısı: 224
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044471

 

₺104,30

Little Tall Adası sakinleri, kuzeydoğudan esen korkunç fırtınaya defalarca maruz kalmıştı ama bu sefer durum çok farklıydı çünkü fırtına, beraberinde çok daha kötü bir şeyi de getirmişti.

Adaya ilk kar taneleri düşerken, yaşlı Martha Clarendon kelimelerle anlatılamayacak kadar korkunç bir şekilde öldü. Bu ölümün sorumlusu Andre Linoge’ydi...

Ve kendisini yakalamaya geleceklerini bildiği halde, gümüş kurt başlı bastonuyla Martha’nın koltuğunda oturmuş bekliyordu.

Ada sakinlerini birbirleriyle, en kötüsü de kendi kendileriyle karşı karşıya getiren bu zihin okuyucu şeytani adam, kısa sürede tam bir kâbus haline geldi. İğrenç sırların kanlı işaretlerle, büyünün ölümcül gerçeklerle iç içe geçtiği ve çocukların bile ölümü enselerinde hissettiği bu kâbustan kurtulabilmenin ise yalnızca tek bir yolu vardı. Linoge de onu öneriyordu zaten: “Bana istediğimi verin, gideyim!”

Kitap Adı: Yüzyılın Fırtınası
Kitap Yazar Adı: Stephen King
Düzelti: Yağmur Üstünel
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Yasemin Çatal – Derya Balcı
Sayfa Sayısı: 520
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044457

₺210,00

İspanya’dan sürgün edilen Yahudilik, Doğu’da güçlenen İslamiyet, Batı’da ise içine düştüğü bin yıllık karanlığın ardından hakikatini aramaya başlayan Hıristiyanlık... Ve Süleyman Tapınağı’nın yıkılmasıyla sırra kadem basan ama her ne hikmetse Akdeniz coğrafyasının bu karanlık döneminde tekrar ortaya çıkmaya karar veren Kutsal Ahit Sandığı…

Deniz Uzunoğlu Rönesans’ın çalkantılı tarihi üzerine kurguladığı romanında 15. yüzyılda, bir kadının aşkı uğruna Akdeniz’de kılıç kılıca gelen iki çocukluk arkadaşının hikâyesini kaleme alıyor. Bir yanda küçük bir ticaret teknesi ile hayata başlayan ve Osmanlı Kaptan-ı Deryalığına yükselen Hızır Hayrettin Barbarossa, diğer yanda Birleşik Haçlı Donanması Başamirali Andrea Doria.

Batı’da İspanyol Monarkların, Doğu’da Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın iktidarda olduğu; Saint Jean Şövalyeleri’nin Akdeniz’de yüreklere korku saldığı, Leonardo da Vinci, Kristof Kolomb, Piri Reis, Machiavelli gibi şahsiyetlerin yaşadığı bu dönemi detaylarıyla öğrenmek için İspanya’ya gelen William Shakespeare’e hikâyeyi anlatansa, İnebahtı’da Türklere karşı savaşırken bir kolunu kaybeden, beş yılını Cezayir zindanlarında esir olarak geçiren, vatanına döndükten sonra ise ünlü romanı Don Kişot’u kaleme alıp adını tarihe altın harflerle yazdıran Miguel Cervantes de Saavedra.

Barbarossa/Rönesans Korsanları, tarihin en kanlı savaşlarının yaşandığı bir dönemde yiğitlikleriyle nam salan savaşçıların, egemenlik alanlarını genişletmeye çalışan imparatorların birbirlerine karşı verdikleri mücadeleleri ve bu yangının içinde iki adamın da yüreğinde aynı anda filizlenen destansı bir aşk hikâyesini akıcı bir üslupla sunuyor, okuyucuyu nefes kesen bir maceraya yelken açmaya davet ediyor.

Kitap Adı: Barbarossa Rönesans Korsanları
Kitap Yazar: Adı Deniz Uzunoğlu
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 576
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044303

₺203,70

On yedinci yüzyıl Anadolu coğrafyası. Tanrı ve mezhep dilemmasında dışlanan, zulüm gören topluluklar. İnsanın bir toprağa kan yoluyla tutturulmadıkça ne denli hür fakat ne denli yalnız ve çorak olduğunun görkemli anlatısı.

Fatma Efe Nergiz, masalsı bir üslupla kaleme aldığı Hayalkâr ile kadim dillerin tınısını da yakalayan bir çıkış romanına imza atıyor. Bu hikâyede kâh Evliya Çelebi ile IV. Murad devri İstanbul’unda esnaf alaylarını izleyecek kâh Yeniçeriler ve Karakullukçular ile sefere katılacaksınız. Sırtını hem tarihe hem de hayal gücüne yaslayan bu anlatıda, sabrın dehlizlerinde gam çeken Topaz’ın heybesinde kötücül duyguların en kesif hali de, köksüzlüğün ve itilmişliğin bir araya getirdiği insanların umudu da kendisine yer buluyor

“Tasarladığı son oyuncağa döndü, tam da önünde ihtişamla durmaktaydı. Adına Hayalkâr dedi. Bu oyuncak bir deveran-ı zaman idi. Hayallerin doğurduğu bir kurmaca. Sadece hayal edebilenlerin yaşayabildiği bir coğrafya.”

Kitap Adı: Hayalkar
Kitap Yazar Adı: Fatma Efe Nergiz
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım ve Kapak Resmi: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 248
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044365

₺112,00

“Bin bir zorlukla, denizleri, dağları, sınırları aşarak geldiğim bu soğuk kuzey ülkesinin iklimine; gri gökyüzüne, uzun yaz gecelerine, yıllar geçmesine rağmen bir türlü alışamamıştım. Kızıl bir imge olarak yaşıyordum geçmişimi. Göğe ekin biçilir gibi kıyılmış arkadaşlarım geliyordu gözlerimin önüne. Ben kaçıp gelmiştim ta buralara. Bencillikti, biliyordum. Gelen kara haberleri duydukça ‘dönmem gerek,’ diye karalar bağlıyordum. Yıllardır gidemediğim ülkem burnumda tütüyordu. Kızılırmak nazlı nazlı akıp duruyordu içimde.”

Özgür düşlerle yola düşenler, umudu ekmeğe katık edenler, boyun eğmeyip onurlu bir hayatı seçenler…

Bu öyküler tutsak edilemeyen fikirleri ile ömrü kavgalardan, işkencelerden, sürgünlerden geçenlere yoldaşlık ediyor.

Ağlarsam Haberim Olsun yazarın yaşamından da kanayan izler taşıyor.

Kitap Adı: Ağlarsam Haberim Olsun
Kitap Yazar Adı: Halil İbrahim Özcan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım ve Kapak Resmi: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 80
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Öykü
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044358

₺59,50

Nâzım Hikmet, Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldıktan ve Sovyetler Birliği’nde yaşamaya başladıktan sonra, Bulgaristan’a iki ayrı ziyaret gerçekleştirdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması ve Balkan Savaşları sürecinde acılarla yoğrulan Bulgaristan coğrafyasında yaşayan Türkler, 1946’da gerçekleşen komünist devrimle de farklı sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştı. İşte Nâzım Hikmet, Bulgaristan’a ilk olarak 1951 yılında, bizzat Bulgaristan Komünist Partisi’nin resmi davetlisi olarak gitti. Burada amaç Türk azınlığa, yeni kurulan düzeni ve sosyalist prensipleri anlatmak, benimsetmekti. Bu ziyarette şairin yanında olan ve Nâzım’ın “Genç gazeteci” adını takıp hemen benimsediği İsmail Cambazov’un anıları, elinizdeki kitabın gövdesini teşkil ediyor.

Numan Aydınoğlu, hem İsmail Cambazov hem de dönemin başka tanıklarıyla Sofya’da yaptığı özel görüşmelerin yanı sıra geniş bir araştırma ile de desteklediği çalışmasında Nâzım Hikmet’in Bulgaristan günlerine ilişkin heyecanını ve arkasından gelen hayal kırıklığını edebi bir lezzetle okura sunuyor. 1951’deki ilk ziyarette hem Nâzım’ın hem Bulgar hükümetinin hem de Türk halkının yaşadığı büyük coşku, 1957 yılına gelindiğinde yerini eleştirilere ve memnuniyetsizliğe bırakmıştır. Bu kitap, büyük şairin verdiği büyük kavganın daha iyi anlaşılmasına hizmet edecek ve “Nâzım külliyatı”na önemli bir katkı sunacaktır.

Bulgaristan günleri Nâzım Hikmet’in hayatında çok önemli bir yer tutmuş olmalıdır. Karadeniz’in karşı kıyısından ufuklara, Anadolu’ya doğru bakmak ve memleketini düşünmek şairi derinden etkilemiş olabilir; kim bilebilir? Şu bir gerçek ki Nâzım, memleket hasretini dile getirdiği en güzel şiirlerinden birkaçını bu topraklarda yazmıştır. İşte bu kitap, büyük şairin az bilinen ve irdelenen bir dönemine içeriden bir göz atma çabasının ürünüdür.

Kitap Adı: Bir Bahar Günü Sofya’da
Kitap Yazar Adı: Numan Aydınoğlu
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak İllüstrasyon ve Tasarım: Ekin Başak Akgül
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 184
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Anı - İnceleme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751043801

 

₺84,00

“Kaplanın Sırtında’yı mutlaka okuyun.” Müjdat Gezen

“II. Abdülhamid’e şablonların dışında bir bakış...” Metin Celâl

“Olağanüstü ve ayrıksı bir roman.” Prof. Onur Bilge Kula

“Kaplanın Sırtında başlıklı muhteşem eser…” Özdem Sanberk

“Soluk soluğa okunacak ve bir yazar kurgusu olamayacak kadar müthiş güzellikte…” Sırrı Süreyya Önder

“‘Kaplandan’ inince ‘kendini kaybeden’ bir ‘insanın’ hikâyesi.” Burak Soyer

Tahttan indirilişinin üzerinden bir asırdan uzun bir zaman geçmiş olan II. Abdülhamid’in yaşamının en ilginç evresi Livaneli’nin çağdaş anlatısıyla gün yüzüne çıkıyor. Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun bir psikolojik gelgit dalgası.

Türk edebiyatının kuşak bağı Zülfü Livaneli, II. Abdülhamid’in tahtını kaybettikten sonra yaşadıklarına odaklanırken, okuru dönemin atmosferine ve düşünce yapısına yaklaştıran bir dil lezzetini, akıcı üslubuyla harmanlıyor. Tarih ile kurgunun iç içe geçtiği bu anlatıda II. Abdülhamid kaplanın sırtından iniyor ve tüm roman kahramanları gibi kendini savunmaya çalışıyor.

Kitap Adı: Kaplanın Sırtında – Ciltli
Kitap Yazar Adı: Zülfü Livaneli
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
İlk Okuma: Günnur Aksakal Baykan
Son Okuma: Ezgi Hotalak Adalı
Kapak İllüstrasyon: Ali Yaycıoğlu
Kapak Uygulama: Şenol Alanbay
Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Sayısı: 324
Ebat: 13,7 x 23
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Kuşe Mat 135 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044013

₺396,20

Arka Kapak Yazısı

Binlerce yıl geriye uzanan bir tarih, sayısız medeniyete yapılan ev sahipliği ve üç büyük dine sahne olmuş topraklar… Tüm zamanların şehri Hatay’da güç savaşı başlıyor.

Dünyayı yerinden oynatacak; dinler ve kültürler arasında kargaşa yaratacak büyük planın perde arkasındaki gizil güç, onun “gölge” oyuncuları ve şehrin gerçek sahipleri arasında tansiyonu hiç düşmeyen bir mücadele yaşanıyor.

Bu kavganın tam ortasında ise eski bir aşkın hazin gerçekleri gün yüzüne çıkıyor. Zahit ve Kemal… İki kardeşin bir kadın için beslediği imkânsız aşk, bu mistik şehrin sokaklarında, hiç beklenmedik bir psikolojik gerilimin içinde son buluyor.

Mitoloji, tarih ve siyasetin iç içe geçtiği elinizdeki roman zihinlerde iz bırakacak bir kent panoraması çiziyor. Garaz, okuru olağanüstü kurgusuyla sınırları zorlayacak bir oyuna davet ediyor.

Kitap Adı: Garaz
Kitap Yazar Adı: Serhan Kurşun
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak Adalı
Son Okuma: Kadriye Kızıl Güzelkan
Kapak Tasarım: Metin Taha Yılmaz
Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay
Sayfa Sayısı: 288
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044501

 

₺111,30

Arka Kapak Yazısı

“Bu bir kentsel görüşüm hikâyesidir.”

Birilerinin rahat yaşaması, mal mülk sahibi olması için aklının ermediği, eremediği düzeneklerin vidası, çarkı oluyorsun. Makinenin dişlisisin ama makine ne üretiyor bilmiyorsun, sadece içinde dönüyorsun... “Ben olmasam bu makine olmaz, bu dişli dönmez” kafalarındasın ama günün birinde kırılır, dökülürsen atıyorlar seni hurdaya, yerine aynı özellikte yeni bir dişli! Sen de düşünürsün hurdalığın tozlu raflarında, “Hani ben çok önemliydim, bensiz olmuyordu n’oldu birden?” diye!

Metropolde geçen koşuşturmacanın içinde, hiçbirimizin durup “Ne yapıyorum ben?”, “Yaşadığım hayattan mutlu muyum?”, “Hayata dair belirlediğim amaç ne?” diye durup düşünmeye vakti yok. Yoğun iş hayatımızda, okul hayatımızda ve aile, arkadaşlık, duygusal ilişkiler bazında akış bizi nereye sürüklerse oraya gidiyoruz, tamamen kurala ayak uyduruyoruz. Afili Kentin Alaylıları bu noktada; köyden kente göçen insanların yaşadığı kültür çatışmasından kadın-erkek ilişkilerine, öğrencilerin yaşadığı problemlerden esnafın iç sesine değin hepimizin yaşadığı veya şahit olduğu problemlerden bir satır sunuyor.

Cem Arslan’ın eğlenceli kaleminden dökülen bu satırlar hem etrafımızda gelişen olayları fark etmemizi sağlıyor, hem verdiği tavsiyelerle yüzümüzü gülümsetirken yolumuza ışık tutuyor, hem de yoğun ve yorucu gündemimize bir nefeslik mola olmaya geliyor.

Kitap Adı: Afili Kentin Alaylıları
Kitap Yazar Adı: Cem Arslan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Saliha Ulusoy
Kapak Çizim: Gilas Coşkun
Kapak Tasarım: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 256
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044426

₺105,00

Arka Kapak Yazısı

Bildiğin her şeyi unut. Çünkü bildiklerin “her şeyi” unutturmak içindi. Aslolanı hatırlama diyeydi. Çünkü bildiğini sandıkların koca bir yanılsamadan ibaret. Sadece “bunu” bilmeni istedikleri için yaratıldılar. Bilmeni istemedikleri “gerçek” içinse gözlerine koca bir perde örtüldü. Karanlık bir maskeyle sarmalandın. Sana öğretilenler mutlak doğrular olmadı hiçbir zaman. Doğduğunda hayatı bundan ibaret sandın, senden öncekiler de öyle sandı, ondan öncekiler de. Gördüğün, gördüğümüz normlar bunlardı çünkü. Sen bunu gerçek diye algıladın, çünkü hepsi “olması gereken bu” diye dayatıldı. Aklına sürgün edildin, akıllarımıza hapsedildik. Üstelik şimdiye ait değil bu tutsaklık, binlerce yıldır süregelen bir kanıksanış. Koca bir aldanış. Alışkanlıklarımıza alıştırıldık, onlardan asla kopartılmamak üzere. Korkularımızın, kaygılarımızın kontrol ettiği strese dayalı yapay nefesler yarattılar bizlere. Çıkar yol bulamayan, debelendikçe batan, çırpındıkça yalnızlaşan çaresiz birer varlığa dönüştürüldük. Her şey, özünün derinliklerinde, bilincine açılan o nehirde. Çünkü aslolan gerçek, bildiklerinde değil, bilmediklerinde saklı...

Çok ses getiren Kıyamet serisinin yazarı

B. Buğra Gülsoy’dan sarsıcı bir roman!

Kitap Adı: Luna
Kitap Yazar Adı: Buğra Gülsoy
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Buğra Gülsoy
Kapak Görseli: Elena Zaitseva
Kapak Uygulama: Beyzanur Karabulut
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 208
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044570

₺81,90

Arka Kapak Yazısı

Beklediği şeyin ne olduğundan o da tam emin olamıyordu. Eşinin kayıp bedeni hakkında bir haber mi? Yoksa morgda duran başı mı? İçeride beklemesini istememişlerdi. Burada, bu salonda, o da herkes gibi ölümü bekledi. Burası diğer bekleme salonlarından farklıydı. En kötüsünde bile bir umut olurdu.

Girişe yazmamışlardı ama buraya umudun girmesi yasaktı!

Bir çocukluk travması, insana ne kadar kötü bir şey yaptırabilir ki? Ya dâhice planlanmış, akıl almaz cinayetlerin sebebi? Evet, bir travma, acımasız bir seri bir katil yaratabilir: Cenk.

Alınan bir ihbar üzerine olay mahalline giden polisler, karşılarında su dolu bir küvetin içinde, vücudu şeffaf bir bantla sarılmış kadın cesedi bulur. Olay araştırılırken, daha önce benzeri görülmemiş biçimde işlenen cinayetler ise seri şekilde devam eder. Bu cinayetlerin sorumlusunun geçmişiyle barışamaması ve sahip olduğu “şekersiz şeker” hastalığı nedeniyle aklını ve duygularını kontrol edememesi, birçok insanın hayatına mal olur.

Bir insanın geçmişinin yaralarıyla başa “çıkamaması” ile yaşanan tüm bu karmaşanın, olay akışının ve ustaca işlenmiş sürükleyici kurgunun sonunda, sizleri hayrete düşürecek bir final bekliyor. Bir solukta okuyup bitireceğiniz OXI ile geçmişin sır perdesini aralamaya hazır olun!

Kitap Adı: OXI
Kitap Yazar Adı: Ahmet Ziya Yıldırım
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Saliha Ulusoy
Düzelti: Elif Erdağı
Son Okuma: Kadriye Kızıl Güzelkan
Kapak Resmi veTasarımı: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 272
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044372

₺107,80

Hande Çiğdemoğlu, kısa bir süre içinde gerçekleşen olayları anlatırken, kahramanın bütün hayatını yansıtan hikâyeler yaratıyor. Çeşitli insanlık durumlarını, hayatın gerçeklerini görünür hale getiriyor. Hayata dair olsa da pek konuşulmayan, kâğıt kesiği gibi sızlayan konular işliyor. Bir öyküsünün başlığına benzer biçimde anlatıyor; çok dokunmadan, fazla üzmeden.

Böylesine olgun bir ilk kitap olan Kâğıt Kesiği’nin ve Hande Çiğdemoğlu’nun edebiyat yolculuğunu umutla takip edeceğim.

Zülfü Livaneli

Kâğıt Kesiği, 2021 Gülten Akın Mektup Yarışması Büyük Ödülü, 2020 Fakir Baykurt Öykü Yarışması Birinciliği ve 2020 Seyhan Livaneli Öykü Yarışması Üçüncülüğü alan öyküleri ile Türk edebiyatında yadsınamayacak bir yer edinmeyi başarıyor, üstelik daha ilk anda.

Kitap Adı: Kâğıt Kesiği

Kitap Yazar Adı: Hande Çiğdemoğlu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Esra Köymen

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 220

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺84,70

Arka Kapak Yazısı

Recep Zühtü Soyak henüz 1919 yılında Milli Mücadele’ye katılmış, ölümüne kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınları arasında yer almış bir şahsiyettir. Çok iyi bir silahşor olduğu rivayet edilen Recep Zühtü Bey’in, Mustafa Kemal Paşa’ya ölümüne sadık olan çekirdek kadronun, kimi kaynaklarda geçen isimlendirmeyle “Serez Fedaileri”nin önemli halkalarından biri olduğu da pek çok hatıratta ifade edilir.

Hakkında birçok söylenti olan Recep Zühtü’nün, Fatma Medeniye Hanım’la yaşadığı fırtınalı aşk ve sonrasında genç kadını öldürmesi ise onun hayatının en tartışmalı döneminin perdesini açmıştır. Atatürk’ün cinayeti duyduğunda “Kanuni icabı yapılmalıdır,” dediği rivayet edilmekle birlikte süreç pek de öyle ilerlemez. Olaydan iki gün önce yapılan seçimlerde Zonguldak milletvekilliğine intihap olunan Recep Zühtü, Fatma Medeniye’yi “cinnet halinde vurduğu ve yapılan muayene sonucunda cezai ehliyetinin olmadığı”na dair bir raporla cinayet suçundan beraat eder. Hemen sonrasında ise TBMM’ye giderek yemin eder ve mebusluğa başlar.

Feridun Büyükyıldız, Recep Zühtü ve Fatma Medeniye’nin hikâyesi çerçevesinde Cumhuriyet’in ilk yıllarına farklı bir bakış açısı getiriyor. Bir dönem romanı olarak kaleme alınan bu eserde, tarihi gerçeklerden, kişilerden ve olaylardan esinlenilmiş, bir mebusun hayatı üzerinden dönemin namuslu bir eleştirisi yapılmaya gayret edilmiştir.

Kitap Adı: Mebus
Kitap Yazar Adı: Feridun Büyükyıldız
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 188
Ebat: 13,5 x 19,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044280

₺79,10

Arka Kapak Yazısı

insan yalnızsa hep ölür
o kadar öldüm ki
bedenim sahipsiz arafta sallanıyor
şimdi hiç görmediğim bir kadın
gecenin ortasında
beni gözünün ucuyla izliyor
yutkunuyorum...
insan sevilmezse hep gizlenir
o kadar gizlendim ki
ruhum nasırlarını duygularımla törpülüyor
şimdi hiç sevmediğim bir kadın
hayallerinin dışında
beni avucunun içiyle seviyor
utanıyorum...
#insan

Kitap Adı: Yakınsama
Kitap Yazar Adı: Yusuf Ergüven
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Mehmet Güreli
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 64
Ebat: 11 x 18
Tür: Şiir
Kağıt / İç Baskı: Ivory, 70gr
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044273

₺48,30

Arka Kapak Yazısı

Türkiye’de radyoculuk mesleğinin kilometre taşlarından biri olan Nihat Sırdar, yazın alanındaki yetkinliğini Babalar ve Oğullar ile taçlandırıyor.

“Yıllar sonra bu kitabı okuyanlar belki şaşıracaklar. Bizim İspanyol gribi salgını zamanı takılan garip maskeleri gördüğümüzde verdiğimiz tepkiyi verecekler. Ama yaşanacağı varmış, yaşadık, geçti, geçiyor… Hayat her gün hiç olmayacakmış gibi gelen şeyler gösteriyor bize. Görüyor, yaşıyor, anlatıyor ve yazıyorum ben de. Hâlâ hatırlayabiliyorken yazmak lazım.”

Kitap Adı: Babalar ve Oğullar
Kitap Yazar Adı: Nihat Sırdar
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 164
Ebat: 13,5 x 19,5
Tür Deneme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

 

 

 

 

 

₺105,00

Sonra ne oldu? İnsan, ona öğretilen yalanı yaşamak için yeni yalanlar yazdı. Yalandan bir hayatın içine kendini önemlice koydu. Esnemeyi yadsımış, Tanrısız bir dinin kuralını işler kıldıkça kendini önemden saydı. Sevdi insan yalanı ve yalanmayı... Kimileri buna ömür kimileri vecibe dedi.

İçimden hep “Uyanmalıyım” duasını sayıklamışım. Belli ki hâlâ tuhaf bir uykudayım.

Kitap Adı: Garam

Kitap Yazar Adı :Jehan Barbur

Editör: Şule Tüzül

Kapak Resmi: Kader Genç

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Uygulama: Beyzanur Karabulut

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı: 80

Ebat: 13,5 x 19,5

Tür: Şiir

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 60 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr. 

₺59,50

Oğuz Atay, 70’li yıllarda çok saygı duyduğu hocası Prof. Dr. Mustafa İnan’ı, eşi Prof. Dr. Jale İnan’ın ricası üzerine, biyografik bir romanın başkahramanı yaptı.

Jale İnan’ın arzusu Bir Bilim Adamının Romanı ile yoksul bir Anadolu çocuğunun istediğinde neler başarabileceğini herkese göstermekti.

Oysa o, çok daha zor olanı başarmış, kadının henüz adının bile geçmediği yıllarda Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olarak profesörlük unvanını almıştı.

Şimdi bir romanın başkahramanı olma sırası onda! Orhan Bahtiyar, Bir Bilim Kadınının Romanı’nı yazdı. Jale İnan’ın yaşamını satırlarına alan Bahtiyar, toprağın altından küçücük elleriyle bir tarih çıkaran bu dev kadını, Atay’ın izinden giden kalemi ile akıcı bir dilde anlatıyor.

Jale İnan’ın küçük bir çocukken arkeolog babası Aziz Ogan’ın peşinden gittiği kazılarla başlayan arkeoloji aşkı, gün yüzüne çıkardığı Perge ve Side antik kentleriyle taçlanıp insanlığa bir miras olarak kalıyor.

Biyografik romanların sevilen yazarı Orhan Bahtiyar, elinizdeki kitabı Büyük Usta Oğuz Atay’a saygıyla sunuyor.

Kitap Adı: Jale İnan

Kitap Yazar Adı: Orhan Bahtiyar

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Ebru Çaloğlu

Yayıma Hazırlayan: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 304

Ebat :13,7 x 21,5

Tür :Biyografik Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

₺119,70

Sesler ölüyor,
Şekiller ölüyor,
Gece ölüyor,
Gündüz ölüyor,
Yığınlar için kargaşa zamanı.
Meraklısı için intihar kılavuzları satılıyor.
Eksiksiz kusurlar var içimde.
Hemen teslim mutsuzluklar,
İki artı bir zindanlar...
Tuhaf bir kimyaya bulandık!
Arınma vakti geçiyor.
Anlaşılmamanın uğultusu ağır.
İblisin barınağına giriş ücretsiz.

 

Kitap Adı: Filin Düşüşü

Kitap Yazar Adı: Ali Deniz Uslu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak İllüstrasyon: Kaan Kayımoğlu

Kapak Uygulama ve Sayfa Tasarımı: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 144

Ebat: 13,7 x 21,5

Tür: Şiir

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr. 

₺70,70

Onlar hakkında bir fikriniz yok!

Acı, tatlı, şaşırtıcı biyografiler

Kitapta, hayatımıza giren ve 7’den 70’e akıllara kazınan 84 ünlü, ViBio’nun bakış açısı ile anlatılıyor.

Kişiliklerinin nasıl oluştuğuna ve hayatlarının nasıl geliştiğine dair önemli anlar belirtiliyor, bilinen bilinmeyen tüm yönleriyle adeta hayatlarının sır perdeleri aralanıyor.

Ünlüleri bu yeni bakış açısı ile anlayacağınız ve kendiniz için dersler çıkarabileceğiniz, her zaman yeniden göz atabileceğiniz bir kitap: O Aslında Kim?..

Ünlülerin dünyasından nefes kesici bir zaman yolculuğuna hazır olun!

Kitap Adı: O Aslında Kim?

Kitap Yazar Adı: Renan Burduroğlu

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Saliha Nur Ulusoy

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 504

Ebat: 13,7 x 23

Tür: Biyografi

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

 

₺187,60

İçtenlik ve ustalığın birlikteliği… Fide Köksal’ın şiirlerinde benim gördüğüm, beğendiğim ve önemsediğim bu oldu. Birbirinden güzel ve özgün dizelerin yer aldığı bu şiirler toplamında olağanüstü güzellikteki şu iki dize ise Köksal’ın ince, zarif şairliğinin sanki bir özeti gibi: “Tenimin bitki örtüsünü kaldırıp Çiçeklerime sokulman ne güzel” Ataol Behramoğlu

…Gökte süzülme hızında
Elinde onlarca iple yürüyen
Bulutçu arıyor gözlerim
Bulunca sana yağmur getireceğim
Yanıkların var kalbinde
Sağanakların iyi geleceği
Üç mevsimin tek yazında
Bir şey var insanı güldüren
Bir evin bir kızı gibi
Sana o gülüşleri de vereceğim
Yeni yollara düşülüp
Sığınakların terk edildiği…

Fide Köksal’ın ilk şiir kitabı Üç Mevsim Tek Yaz Usta Şair Ataol Behramoğlu’nun önsözü ve Resmin Şairi Devrim Erbil’in kapak resmiyle okurları şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Kitap Adı: Üç Mevsim Tek Yaz

Kitap Yazar Adı: Fide Köksal

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı: 64

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Şiir

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr. 

₺53,20

“Sevgi; hayatı da ölümü de aşar.”

Geçmişiyle hesaplaşmak için yola çıkan bir kadın; Ada.

Geleceğinin her anını planlamış bir adam; Toprak.

Tesadüflerin bir araya getirdiği iki kalbin birbirine kavuşması herkesin hayatını altüst edecektir. Yalanlar, günahlar, sırlar arasında filizlenen bir aşk ne kadar serpilebilir? Ada’nın acı dolu geçmişi geleceğini kurmasının önünde engel olarak dururken, Toprak ilk kez yarınlar için endişelenmeden bırakıyor kendini aşkın kollarına.

Her şeyin karşısına dikilip aşkına sahip çıkan Toprak, ölüme de meydan okuyor. Sadakatin, dostluğun, aile ilişkilerinin, hüzünlü çocukluk anılarının sorgulandığı Aşka Özür Diletmem birbirini seven iki insanın önündeki engelleri aşma hikâyesi.

Kitap Adı: Aşka Özür Diletmem

Kitap Yazar Adı: Dilek Görmez

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Ayla Duru Karadağ

Yayıma Hazırlayan: Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı: 200

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺78,40

“Bütün ilişkilerde bir gün yalnız kalındı. Hayır, ayrılığı kastetmiyorum. Belki yabancılaşma, belki tükeniş, belki kanıksama… Bir gün geldi, her evde boş gözlerle uzaklara dalındı. Ya aşktan kalan yetmedi ya aşksızlık hali fazla geldi. Mesafeler açıldı günün birinde her evde. Düpedüz çoklu bir yalnızlığı anlatıyorum. Kimsenin kimseye derman olamadığı, varlığın ancak kendine yettiği bir yalnızlıktan bahsediyorum. Bu da sevgiye dahildi belki ya da biz sevmeyi hep yanlış anlamıştık. Bilmiyorum.”

Gökhan Dağıstanlı’dan aşka dair, yalın ama sözün duygu yüküyle dopdolu mektuplar, hikâyeler.

“Bu mektuplar; hayatın içindeki olumsuzlukları gördükçe zaman zaman küçümsese de aşktan vazgeçemeyenlere; onlarca kez acı çekse de suçu aşkta aramayanlara; mutluluğu, kaybetme korkusuna kurban etmeyenlere; yaşamın gizinin ancak aşktan ibaret olabileceğine inananlara adanmıştır.”

Kitap Adı: Kokunun İzi

Kitap Yazar Adı: Gökhan Dağıstanlı

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör:Gökçe Şenoğlu

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 108 Ebat. 13,5x19,5

Tür: Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺58,10

“Haklar, sadece sesini duyuranlar tarafından kazanılır.”

Kimi kadın hakları için mücadele etti, kimi köleliğe karşı harekete geçti; kimi bağımsızlık derdindeydi, kimi düşünce özgürlüğü, kimi de eşitlik... Ama her zaman bunun bir bedeli vardı.

Yıllar sonra aslında haklı oldukları anlaşılıp heykelleri dikildi, itibarlarının arkasında durulmaya çalışıldı. Arkalarından dilenen özürler, verilen unvanlar, yapılan büstler onları geri getirmedi ama nihayetinde anlaşıldıkları gün gelmişti!

İade-i İtibar; yaşadıkları dönemde düşündükleri, yaptıkları, cesaretleri ve savundukları yüzünden cezalandırılmış, haksızlığa uğramış, sürülmüş ve hatta öldürülmüş kişilerin hikâyesini anlatıyor.

Ezgi Cankurtaran’ın yayın dünyasına attığı ilk adım olan, derin araştırma ve çalışmaların ürünü bu kitapta yazarın etkileyici kalemi, okuyucusunu yıllar öncesinin sosyal ve siyasi çalkantılı atmosferine sürüklüyor; benliği, varlığı, anıları, tutkuları, coşkuları, aşkları, çöküşleri ve mücadeleleriyle hakkı teslim edilmesi gerekenleri hatırlatıyor.

Kitap Adı: İade-i İtibar

Kitap Yazar Adı: Ezgi Cankurtaran

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Günnur Aksakal Baykan - Saliha Ulusoy

Çizim ve Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı: 248

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Biyografi

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

₺102,20

Sosi Antikacıoğlu’nun titiz bir araştırma sonucu kaleme aldığı Zabel Yesayan’ın (1878-1943?) sıra dışı yaşamını konu edinen ve tüm önemli eserlerinin incelemesini de içeren bu kitap, yazar hakkında yayımlanan ilk kapsamlı monografi olma özelliğini taşıyor.

Batı Ermeni edebiyatının önemli isimlerinden Yesayan hayatı boyunca sınıfsal ayrılıkları olmayan bir topluma özlem duymuş, büyük idealler peşinde, kalemini adaletsizliklere karşı bir silah gibi kullanmış, inandığı eşitlikçi ütopyaları ve bireysel özgürlükleri gerçekleştirmek için çoğu kez kendi güvenliğini hiçe saymıştır.

Yesayan, eserlerinde kurguladığı kadınların psikolojik durumlarını irdelerken kişisel özgürlükle geleneksel beklentiler arasındaki ikilemi dile getirmiş, toplumun her kesiminde eşitlik sağlanmadıkça kadın erkek eşitliğinin de mümkün olamayacağını özellikle vurgulamıştır.

Çağının ötesindeki fikirleriyle bir devrim yaratan bu olağanüstü kadının hayatı Antikacıoğlu’nun satırlarıyla bir destana dönüşüyor ve okurlarına mücadele içinde geçmiş onurlu bir hayatın portresini sunuyor.

Kitap Adı: Zabel Yesayan Yaşamı ve Eserleri

Kitap Yazar Adı: Sosi Antikacıoğlu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

İlk Okuma: Beril Erbil

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 276

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Biyografi

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺114,10

Toplumsal normlara ince bir başkaldırı…

Bir sabah uyandığınızda hafızanızı kaybetmiş olsaydınız ne yapardınız? Nasıl bulurdunuz benliğinizi? İnsan, başkalarından dinleyerek ne kadar tanıyabilir kendini? Herkes her şeyi anlatır mı yoksa işine geldiği kadarını mı söyler? Kendini, ailesini, yaşadığı ülkeyi unutan biri için her şeyin eskisi gibi olması mümkün müdür?

Zihninde gezinen bir kurt gibi onu yiyip bitiren soruların ortasında kendini arıyordu Altan. Hiçbir şey hatırlamıyordu ve herkes farklı bir şey söylerken daha beter kaybolduğunu hissediyordu. Kime inanacağını ve doğrunun ne olduğunu sorgularken, ona gerçeği kim anlatacaktı?

Arda Erel, Annemin Bilmediği Her Şey ile bir adamın kendini bulmaya çalışmasının izinde kolektif ve bireysel hafızayı, toplumsal sorunları, aile olmayı, sosyal statüleri, baskıları, ötekileştirilmeyi, yok sayılmayı, yalnızlaştırılmayı, kendine yabancılaşmayı derinlemesine sorguluyor. Şimdi ezberlerinizi unutun; bu kitap, tüm bildiklerinizi yeni baştan yazmaya geliyor…

 

“Arda Erel, Annemin Bilmediği Her Şey ile bu kez ‘çekirdek aile’ kavramını cesur bir edebi dille kabuğundan ayırıp okurun önüne sermiş. Dokunulmayana dokunmuş ve görmezden gelinene çevirmiş bakışlarını. Roman, aileye ve topluma bakış açısıyla çoksesli bir koro, sarsıcı üslubu ve çıplaklığıyla hüzünlü ama unutulmayacak bir senfoni niteliğinde.”

Jale Demirdöğen

“Kimlik ve toplumsal hafıza hakkında güçlü ve isyankâr bir roman. Edebiyat dünyamızda bir zafer işareti...”

Emre Kalcı

Kitap Adı: Annemin Bilmediği Her Şey Kitap

Yazar Adı: Arda Erel

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan: Gizem Demir

Editör: Emre Kalcı

Kapak Resmi: Gilas Coşkun

Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım. Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 252

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

₺136,50

Vaat edilen uzun ve kutlu yolculuklar, bayramdan bayrama yapılan sevap ziyaretleri, vicdanın dürtüklediği anlık üzüntüler, bir gün açılıp bir gün dağılan sosyetik dernekler, ertesi gün aynı coşkuya ulaşmayacak “onlar için bir şey yapmalı” krizleri; mahallenin çocuklarının gündelik kaygılarına çare olmuyordu. Cam fanus içindeki maket evlerden kendilerine yeni bir yaşam merkezi seçen insanların, başkalarının geleceğini de uzaktan belirleyebileceklerini sanmaları ne tuhaftı.

Sinan, Hakan, Vedat… Hayallerini, asla kök salmayı başaramadıkları kaypak bir toprağın derinliklerinde define arayarak kazanmaya çalışan üç kardeş. Geçmişin acı hikâyelerinin, gizemli haritalarının izinde, gammazcılarla dolu tekinsiz bir yolda yürüyor fakat bir sonraki adımın belirsizliğinin verdiği cazibeyle koşmaktan da çekinmiyorlar. Ve bir gün bu yol uzaklardan gelen “belleksiz” bir kadınla kesişiyor. Umudu kilometrelerce ötedeki topraklarda arayıp Almanya’ya göçmüş, ama kendini “kurtaramamış” Nihan sayesinde ilk kez zafere bu kadar yakın hissediyorlar.

Köksüzler mavi ile yeşilin arkasına saklanmış masumiyetiyle ışıldayan İzmir’in gecekondu mahallelerinde kendilerine verilmemiş bir şansın peşinde kürek sallayan definecilerin hikâyesi. Barış İnce, dört yıl aradan sonra yepyeni bir dille ve ustalıkla okurlarının karşısına çıkıyor.

Kitap Adı: Köksüzler

Kitap Yazar Adı: Barış İnce

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 124

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

 

₺73,50

Siyah beyaz bir fotoğraf karesi gibi Yeşilçam; bir kenara atılmış, tozlu raflarda duran, ama her bakıldığında insanın ruhuna elemle karışık bir saadet yayan, ucu yanmış bir fotoğraf karesi.

Fakir ama gururlu erkekleri, amansız hastalıklara yakalanan kadınları, imkânsız aşklarıyla o 24 fotoğraf karesinde her şey biraz daha masum sanki.

Türk sinema tarihinin en yakışıklı jönlerinden Ediz Hun o dönemin başkahramanlarından biri. Beyoğlu Emek’te, yaz günlerinde açık hava sinemalarında, zaman zaman da televizyon ekranlarında yıllarca konuk oldu hayatlara. Onu hep canlandırdığı karakterlerle beyaz perdeden izledik, ama işin bir de perde arkası vardı. Ediz Hun bu kez kurgu değil, gerçek bir hikâye anlattı. Cihangir’de başlayıp Norveç’e kadar uzanan, içinde birbirinden güzel anıları, üstün başarıları ve bir halkın hayranlığını saklayan bu hikâyede başrol yine onun.

Kitap Adı: Film Gibi Geçti-Ediz Hun

Kitap Yazar Adı: Rıza Oylum

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı: 220

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Söyleşi

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺135,10

Hande Çiğdemoğlu, kısa bir süre içinde gerçekleşen olayları anlatırken, kahramanın bütün hayatını yansıtan hikâyeler yaratıyor. Çeşitli insanlık durumlarını, hayatın gerçeklerini görünür hale getiriyor. Hayata dair olsa da pek konuşulmayan, kâğıt kesiği gibi sızlayan konular işliyor. Bir öyküsünün başlığına benzer biçimde anlatıyor; çok dokunmadan, fazla üzmeden.

Böylesine olgun bir ilk kitap olan Kâğıt Kesiği’nin ve Hande Çiğdemoğlu’nun edebiyat yolculuğunu umutla takip edeceğim.

Zülfü Livaneli

Kâğıt Kesiği, 2021 Gülten Akın Mektup Yarışması Büyük Ödülü, 2020 Fakir Baykurt Öykü Yarışması Birinciliği ve 2020 Seyhan Livaneli Öykü Yarışması Üçüncülüğü alan öyküleri ile Türk edebiyatında yadsınamayacak bir yer edinmeyi başarıyor, üstelik daha ilk anda.

Kitap Adı: Kâğıt Kesiği

Kitap Yazar Adı: Hande Çiğdemoğlu

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Ezgi Hotalak

Kapak Tasarım: Esra Köymen

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 220

Ebat: 13,5x19,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

 

₺56,40

Bir varmış bir yokmuş…

Oyuncu, eğitmen ve hikâye anlatıcısı Sema Çeker’in kalbine; asırlardır süregelen masal kalıplarında arka planda ve güçsüz olarak resmedilen “kadın” karakterlerin hikâyelerini yeniden yazma ateşi düşmüş! Bu masallar, ataerkil toplum yapısının dayattığı normlar sebebiyle kendi kabuğuna çekilen kadınların, bir kelebek misali kozasından kurtulup özgürleşmesini anlatmış. Bu kadınlar cesaret ve azimleriyle, savaşçı karakterleriyle, özgüvenleriyle, güçlü maneviyatlarıyla aslında hepimizin içindeki o kıvılcımın temsili imiş!

Haydi gelin, hep birlikte alt edelim canavarları, üç başlı ejderhaları, kötü kalpli büyücüleri, zalim padişahların zorbalıklarını ve zorla öpmeye çalışan çirkin kurbağaları... Sema Çeker’in ilk kitabı Masal Kadın’ın her dizesinde, aştığımız her engelle birlikte içimizdeki bilge ve vahşi kadına vurduğumuz kilitlerden birinin açılmasına izin verelim.

“Unutmayın, masallar çocukları uyutur, büyükleri uyandırır!”

Kitap Adı: Masal Kadın

Kitap Yazar Adı: Sema Çeker

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Saliha Ulusoy

İlk Okuma: Beril Erbil Kapak

Tasarım ve çizim: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Aslı Varol

Sayfa Sayısı: 236

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Öykü

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

₺99,40

Debreli Hasan, 22 yılı aşkın bir süre dağlarda yaşadı. Hükümet kuvvetleri ve Balkanlar’daki milletlere mensup komitacı ve çeteler fellik fellik onu aramalarına rağmen, ne yakalayabildiler ne de öldürebildiler… Eşkıyalık tarihinde başka bir örnek yoktur. Debreli dışında, hakkında sayısız türkü yakılan ve maniler düzülen başka bir eşkıya da yoktur. Debreli’nin tek bir kızanı vardı. Yani, çetesi iki kişilikti! Bunun da başka bir örneği yoktur. Farklı milletlere mensup pek çok bey ve zengini soydu, altınları ve paraları yoksullara dağıttı. Bu ona, halk nezdinde büyük bir şöhret ve koruma kalkanı sağladı. Yaşamı destanlaştırıldı… 20. yüzyılın başlarında Rumeli’den bir Debreli Hasan geçti; destansı ve şaşırtıcı yaşamıyla…

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak Tasarım: Emir Tali

Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 96

Ebat: 13,7x21,5

Tür :Roman

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod: 9789751043955

₺84,00

Geronimo, Kızılderililerin Apaçi boyuna mensup bir savaş lideri, şef ve şamandır…

Meksikalılar ile Amerikalıların Kızılderili topraklarını işgal etmelerine ve onları köle yapmalarına karşı, destansı bir mücadele veren “Son Savaşçı”dır.

Korkmaz, pes etmez, vazgeçmez ve boyun eğmez bir karaktere sahipti…

On yedi yaşına geldiğinde günde yetmiş mil koşabiliyor, bunun yarım gününde ağzındaki suyu yutmadan tutabiliyordu. En büyük ve en zorlu hayvanların nasıl avlanacağına dair tüm tekniklere hâkimdi. Ama onun tek hayali, bir savaşçı olarak düşmanın karşısına çıkma şansının kendisine verilmesiydi…

Apaçi Savaş Konseyi üyeleri, ona bu hakkı tam on yedi yaşında verdiler. Bu karar, Geronimo için hayatındaki en kıymetli olaylardan biriydi. Yapılacak ilk saldırı için de onu, “Savaş Lideri” olarak seçtiler…

Şu sözler Geronimo’ya aittir: “Aptallar, yaşam ve ölüm için uzağa bakarlar; her ikisi de yanı başlarındadır.” “Ben kendimin efendisiyim, yapmak istediğim her şeyi yaparım.”

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Ezgi Hotalak Adalı

Kapak: Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 128

Ebat: 13,7x21,5

Tür: Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak :Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod: 9789751043948

 

₺98,00

Ken Taç Dis

“Zafer Algöz yine yeteneğini konuşturup bizi geçmişe, yaşanan güzel anıların tam göbeğine götürüyor. Her maceranın kahramanı ile el ele, kol kola olmamıza, hep birlikte eğlenerek yeni maceralar yaşamamıza fırsat tanıyor. Ben bu eğlenceyi kaçırmadım, kitabı sizlerden önce okudum; şimdi sıra sizde. Okuyalım, yeni karakterlerin yeni maceralarının Zafer Algöz’ün nefis dokunuşu ile gözümüzün önünde canlanmasını yaşayalım.” Can Yılmaz

 

Usta oyuncu Zafer Algöz, merakla beklenen üçüncü kitabı Ken Taç Dis ile mizah serüvenine devam ediyor! Algöz, çocukluğundan gençliğine ve ustalığına kadar geçen zamanda yaşadıklarını eşsiz anlatım gücüyle aktarırken bolca güldürüyor, düşündürüyor ve hüzünlendiriyor. Hayatında önemli bir yere sahip olan Kars, Trabzon ve Bursa anılarının yanında; tiyatro ve sinema dünyasından tanıdığımız usta isimlerle birlikte kendi özel hayatından sıra dışı karakterlere de yer veriyor kitabında. Mizahın, sevincin ve hüznün bir arada olduğu, şaşırtıcı ve soluksuz bir maceraya hazır olun…

Kitap Adı: Ken Taç Dis
Kitap Yazar Adı: Zafer Algöz
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Emir Tali
Kapak Fotoğrafı: Aren Şenorkyan
Sayfa Sayısı: 292
Ebat: 13,5x19,5
Tür: Anlatı
Kağıt / İç Baskı :III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751043962

₺143,50

“Şehirler kadar unutmayı iyi bilen bir canlı türü yoktur!” Harun Özer’in hikâyeleri bizden, içimizden, her gün karşılaştığımız insanların hikâyeleri! Kimi mağrur, kimi mutlu, kimi akıntıya kapılmış… Kimi aşktan, kimi ailesinden, kimi de paradan mustarip insanlar; insancıklar. İçinizi ısıtan mizahıyla kendinizden bir şeyler bulacağınız hikâyeler… 70’lerin Eskişehir’inden, ara sokaklarından taşıp bize ulaşan hayatlar… Ve… Onların “komik, acıklı ve hayret edilesi”hikâyeleri! Yazar Özgeçmişi Harun Özer 1967 yılında Eskişehir’de doğdu. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuğu Bölümü’nden mezun oldu. Diyarbakır ve Ankara Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı. Çok sayıda oyunda rol aldı, yönetmenlik yaptı; kaleme aldığı oyunlar sahnelendi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 124
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺61,60

İnsanın tüm yaşamını ufacık bir sırt çantasına sığdırmaya çalışıp köklerini, evini ardında bırakarak onu neyin beklediğinden bihaber olduğu bir yolculuğa çıkması kolay şey değildir. Muaz için de hiç kolay olmamıştı. Henüz on dört yaşındaydı, çocukların her şeyi daha kolay unuttuğu söylense de onun için öyle gelişmemişti olaylar. Evlerinin yakınında patlayan bombanın bıraktığı yıkıntılarla, gezmeyi çok sevdikleri Halep’teki o alışveriş merkezinden kalan beton yığınlarıyla, yine o bombaların etkisiyle kana bulanmış insanlarla göz göze gelmiş; anne ve babasının gözlerindeki o endişeyi ise en yakından görmüş, her şeyi hafızasının bir köşesine kaydetmişti ister istemez. İçsavaş yıllardır sürüyordu ve her şey daha da tehlikeli bir hâl almıştı. Artık yaşamak için tek çareleri vardı: Bir şekilde sınırdan geçip Türkiye’ye gitmek. Peki orada her şey yoluna girecek miydi yoksa çok daha karmaşık günler mi bekliyordu onları? Burcu Kapu, aslında hepimizin ucundan kıyısından tanık olduğu yaşamları tam da merkezinden, on dört yaşındaki Muaz’ın gözünden anlatıyor. Tükenen ihtimallerin, iliklere kadar hissedilen korkuların, geride bırakılan tüm yaşanmışlıkların, vazgeçilmek zorunda kalınan hayallerin, dışlanmanın, hor görülmenin enkazında kalmış küçük bir çocuğun, yaralarına merhem arayışının etkileyici hikâyesine en yakından konuk olacaksınız. Muaz: Tüm ümitlerin tükendiği yerde gayret, iyi niyet ve emekle kendine ufacık bir çatlak bulup yeşerecek o tohumların habercisi…

 

Burcu Kapu 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Lise öğrenimini Kadıköy Anadolu Lisesi’nde, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında, yüksek lisansını ise Yeditepe Üniversitesi’nde MBA yaparak tamamladı. Uzun yıllar ilaç sektöründe psikiyatri alanında marka yöneticiliği yaptı. Profesyonel hayatına başladığı andan itibaren hep farklı işleri aynı anda yapan Kapu, kendi ayakkabı markasından spor radyoculuğuna, spor televizyonculuğundan yazarlığına kadar birçok alanda çalıştı. Suriye savaşının patlak vermesiyle birlikte mültecilere dair bir şeyler yapma arzusu onu UNICEF, BM, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve çeşitli STK’lar ile birlikte projeler geliştirip uygulamaya sürükledi. Bu yıllarda aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji alanında lisans eğitimi aldı. Halen BeinSports’ta spor programı hazırlayıp sunan Burcu Kapu Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklarla yaşadıklarından yola çıkıp ilk romanını kaleme aldı. Semih Gümüş ile birlikte yazarlık yolculuğuna başlayan Kapu’nun 2017 yılında yayımlanmış Hiç Pas Vermiyorsun isimli bir kitabı daha bulunmaktadır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 244
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺106,40

Eserleri birçok dünya diline çevrilen, ulusal ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen Muharrem Erbey’den, bir kendini arayış ve yol hikâyesi; hem Batı’dan Doğu’ya, medeniyetler arası bir serüven hem de yüreğinde yara ile doğanların iç dünyasına bir yolculuk. “Mezopotamya Üçlemesi”nin ilk kitabı Günahkârlar Kalesi/Amina ile Jacob, aşkın ve kendini bulma cesaretinin peşinden gidenlerin hikâyesini görkemli bir anlatımla sunuyor okuyucuya. Günahkârlar Kalesi; sapkınlar, simyacılar, şifacılar, kanun kaçakları ve günah işleyenlerin, toplumdan dışlananların sığındığı bir yeryüzü âlemi. “Muhkem olmayan hayatı tarafından muhasara altına alınan” Amina’nın Doğu’daki kaleden yükselen çığlığını kaydettiği defter, bir seyyahın sandığıyla Boston’da yaşayan Jacob’a tesadüfen ulaştığında yolun da, yolcunun da, hancının da kaderi yazılmış olacaktır. Düşlerin, hayallerin, sabırla sırlara erenlerin, muammaları çözen adamların, bilinmezi, imkânsızlığı dönüştürenlerin mekânında, Doğu’daki topraklarda, bilinmezlik katmanları içerisinde acılar ve hayal kırıklıkları kadar yeni umutlar da saklıdır. Ve fakat kim kaderine boyun eğecektir, kim yola çıkmayı göze alacaktır? “Bu kaleye gelince dünyada çok az insanın bildiği bir sırrı burada yaşayanların çoğunun bildiğini öğrendim. Bu sırrın ne olduğunu kalede asla soramazsınız. Sorarsanız size, elleriyle gökyüzünü gösterip, ‘Âlemi izle, bak, duy, gör, hisset ve bir parçası ol, ararsan bulursun,’ diyorlar

Muharrem Erbey1969’da, Diyarbakır’da, Sur içinde doğdu. İlk şiiri 1981’de çocuk dergisi Furi’de yayımlandı. Lise yıllarında resim yaptı. 25 Eylül 1997’de annesini kaybettikten sonra kaleme sarıldı. 1998’den itibaren ulusal ve uluslararası alanda çok sayıda kültür sanat dergisinde, gazete ve web sayfasında, makale, öykü, deneme ve röportajları yayımlandı. Öykü, makale ve denemeleri, İngilizce, Almanca, İsveççe, İtalyanca, Norveççe, İspanyolca, Arapça ve Kürtçeye çevrildi. Edebiyat, barış ve insan hakları alanındaki çalışmalarından dolayı, 1999 Ankara Barosu Öykü Ödülü’nü, 2007 Ümit Kaftancıoğlu Öykü Ödülü’nü, 2012’de Ludovic Trarieux Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Ödülü’nü, 2014’te Norveç PEN Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’nü, 2014’te İsveç Pen baskı altındaki yazarlara verilen Tucholksy Ödülü’nü kazandı. 2016’da Yaşar Kemal öykü seçkisi, 2018 Oğuz Atay seçkisi dahil çok sayıda seçkiye öyküleri alındı. 1997’den bu yana Diyarbakır’da serbest avukatlık yapıyor. Burçin ile evli. Robin ve Rober adında iki oğulları var. Daha önce Kayıp Şecere, Babam Aharon Usta ve Tahir Elçi Hikâyesi kitapları yayımlanmış; Barış Hikâyeleri Seçkisi başlıklı eseri yayıma hazırlamıştır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 252
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : III. Hamur Enzo
Basım Tarihi : 5.2022
₺107,80

Evet, durmak bir ölüm çeşididir. Yani bir şeylerin değişmeyi durdurduğu huzurlu hayat çürümedir. Ama yok olmamak için çırpınmak, acı ile güçlenmek, çığlık atmak ve hatta can çekişmek, yaşamaktır. Yaşamak için geldik, çürümek için değil.

Koca koca demirleri denizlerin altında, üstünde, bulutların içinde yürüten biziz. Bir ufacık noktacığa bin kitabı sığdırıyor bir yanımız. Bir yanımız kütüphaneleri yakıyor, hamile kadınların karnını deşiyor. Vahşiyiz! Doğa tarihinin hiç görmediği kadar hem de. Hamam böcekleri gibi ürüyor, çekirge gibi tüketiyoruz. Domuzlar gibi yaşıyor ve birbirimizi çekiştiriyoruz. Bomboş çoğumuzun kafatası ve çoğumuzunki de çamurla dolu. Bir de işin garibi, kendimizi en üstün filan sanıyoruz doğada. En çok bu lafa parmak ısırıyor doğa. Buraya geldiğimizden beri kaç canlının soyunu tükettik belli değil. Yoluna giden gergedanı boynuzu için öldürdük, fili dişi için, kürkü için foku ve zevk için kuşu! Biz neyiz? Dünyanın sonu!

Bazen anlam acı verir, bazen de acıya anlam yüklenir ama her ikisi de çürütür.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 4.2022
₺123,20

“Karanlık her zaman kötü değildir. Aradığın şey bir unutma bahçesi ise karanlıktan iyisi yoktur. Kaybolur gidersin siyah perdenin arasından. Gördüğün yok, görenin yok... Bir de zihnine çekebilirsen karanlığın perdesini mesele tamamdır. Unutmak için beyninin dehlizlerini karanlığın uykusuna yatırman gerek en başta. Sonra beynin uyur, sonra sen uyursun; nihayet uyursun. Demek ki artık başarabilmişsindir unutmayı, demek ki artık karanlığın dinginliğini ruhuna yedirmişsindir. Korkular yok yalnızca karanlıkta, korkularından kaçıp sığınacağın bir ağaç kovuğu olur bazen karanlık.”

İstanbul Boğazı’nda gece yarısı...

 

Bir tabut, bir kayık gibi gecenin karanlık dehlizlerinde ağır ağır süzülüyor... Tabutta bulunan kadın ve adam, türlü maceralardan sonra nefeslendikleri bir anda, gökyüzündeki sonsuzluğu, yıldızları seyrediyorlar. “Mezara günahlarınla git ama pişmanlıklarınla gitme” diyerek çıktıkları bu yolda, emin oldukları tek bir şey vardı, o da vicdan rahatlığı.

 

Aşiyan Mezarlığı’ndaki bir çello kutusunda bulunan bebek cesediyle başlayan olaylar zinciri, ana karakterler Kostik, Leyla, Cinli ve Zehir etrafında gelişen sürükleyici kurgu ile devam ediyor. Mesut Çiftci’nin ikinci kitabı Bıçak Islığı, eşsiz hikâyesiyle okuyucusunu satır aralarında kaybolmaya davet ediyor!

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Çizim ve Kapak Tasarım Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım Aslı Varol

İlk Okuma Emre Tansu Keten

Sayfa Sayısı 156 Ebat 13,5x19,5

Tür Roman Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043474

 

 

 

 

₺73,50

Niye Son Ozan?

Livaneli, yaygınlaşmasında halkın belirleyici olduğu bir ozan olarak ortaya çıktı. Onun “ozan” niteliği, sadece şair-müzisyen değil, edebiyatta ve diğer dallarda da “halkın sanatçısı” olmaya karşılık geliyordu. Ve öncekilerden farklı olarak, medya çağında varlığını sürdürecekti. Yunus, Karacaoğlan, Pir Sultan... Halkın duygularıyla, düşünceleriyle, hayalleriyle derin bağlar kurabilen böyle sanatçıların yapıtları, dilden dile yaygınlaşıyor, kuşaktan kuşağa yaşıyordu. Ses ve görüntü kaydeden, kitapları hızla basan teknolojiler geliştikçe, kaliteli yapıtları insanlara ulaştırmak kolaylaştı. Dostoyevski, Chaplin, Nâzım... Onlar yayımcılar aracılığıyla yapıtlarını dünya halklarına ulaştırdılar. Ne var ki, kitle iletişimi, kısa sürede bir iktidar bileşeni haline geldi. Artık sanatçılar bu aracıların onayından geçerek halka ulaşabilecekti. Yaygınlaşmak için piyasanın ve iktidarın beklentisine uygun olmak gerekiyordu. Livaneli’nin medya içindeki varlığı, kitle iletişim iktidarlarına karşı bir halk direnişine dönüştü. Bu direniş, iktidarların kişilerde içselleştiği internet çağında da devam ediyor.

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Ezgi Hotalak Adalı

İllüstrasyon ve Kapak Tasarım Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 416 Ebat 13,7x21,5

Tür Belgesel-Anlatı Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043412

 

₺154,00

Çukurova’nın verimli topraklarından çıkıp, memleketinin doğasını, kokusunu; kartalını, ölmez otunu; emekçi insanını ve o insanların zulme karşı verdiği mücadelenin haklı onurunu tüm dünyaya destansı bir dille anlatan bir “edebiyat mucizesi!”Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, gelmiş geçmiş en büyük ustasını, kırk dört yıllık dostunu, yoldaşını; “Yaşar Abi”sini anlatıyor.Yaşar Kemal kendi edebiyat kuramını ilmek ilmek oluşturup doğduğu kentten başladığı yazın hayatında dünya insanına ulaşarak varıyor zirveye. Epopelerden, Anadoluefsanelerinden, mitoslardan, ağıtlardan aldığı ilhamını kusursuz betimlemeleri, insan psikolojisinin en derinine inen sezgisi ve gerçekçi kurgusuyla taçlandırıyor. Dramı değil trajediyi yaşatıyor zihinlerde. Homeros’un, Karacaoğlan’ın, Cervantes’in, Çehov’un, Dadaloğlu’nun açtığı yollardan gidiyor. Ve Anadolu dağlarında bir ateş yakıp tüm dünyayı aydınlatıyor.“Yaşar Kemal’i düşündüğüm zaman aklımda deli deli türküler dolaşır” diyor Livaneli. Stockholm’ün karlı caddelerinde, Paris’in geniş meydanlarında veİstanbul’un belki her sokağında söyledikleri türküleri yazıyor satırlarına. Ülkenin faili meçhullerle, terörle, sansürle kuşatıldığı en karanlık dönemlerde ve hatta sürgün yıllarında bile Yaşar Kemal’in umut dolu yüreği ayakta tutuyor çevresini.Kalbi ve kalemi her zaman dostluktan, kardeşlikten, barıştan yana olan; Sait Faik’in “Türklerin en Kürdü, Kürtlerin en Türkü” dediği, “edebiyat mucizesi” Yaşar Kemal bir dost kalemiyle bir kez daha varıyor ebediyete.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13.7 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 7.2021
₺336,70

Türler arası temaslar, öngörülemeyen bir aşk ve insanlığın sonunu getirecek bir virüsün yıkıcı etkisi… Mélanie Candan’dan alışılmışın dışında bir bilimkurgu hikâyesi.

İnsanlarla birebir olarak aynı görünüme sahip uzaylılar, dünyaya gelip temas kurduğunda, sıradan bir hayat süren Lucie için işler giderek tuhaflaşmaya başlar. Bir yandan hayatındaki garipliklere bir anlam bulmaya çalışan Lucie, bir yandan da insan ırkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğiyle yüzleşecektir.

“Lucie, araştırma yaparken birkaç sene önce yazılmış ‘Esrarengiz Benzerlik’ isimli bir makale buldu. Bu makale insanlarla aynı görünüme sahip uzaylılardan bahsediyordu. Fakat NASA bu makaleyi görmezden gelmişti.

Bu makalede yazanlar karşılaştığı genç çocuğun görünümüne tam olarak uyuyordu. Bu da onu korkutmaya başladı! Makalenin bir kısmı şöyle diyordu:

‘Uzaylılar dünyamızı yeni icatlarıyla istila edecekler. Bu yeni icatları sayesinde insanlarla aynı görünüme sahip olabilecekler ama herhangi birinin değil! Var olan insanların görünümüne girecekler! Tabii ki kalpleri yok fakat kalp atışlarının yerini tutan başka bir şeyleri olacak ve bu yüzden ölü bir insan gibi soğuk olacaklar…’”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 80
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2022
₺52,50

Biri renkleriyle, diğeri sözcükleriyle düşlerini sıralayan baba-kızın kitabı: Yel Değirmenlerine Karşı. Her iki anlamda da Yel Değirmenlerine Karşı buluştukları yer. Baba Zahit Büyükişliyen soyut ve renkçi, otoriteye karşı eğitimci, açık fikirli ve dürüst… Kızı Burçak Gönül rafine anlatımı, ayrıntılara hâkimiyeti ve yan öykücükleriyle kurgulayan… Ortaya çıkan, çok heyecanlı, çok umutlu ve bir o kadar da merak (korku mu demeli) dolu yeni/farklı, somut bir Zahit Büyükişliyen resmi… Tabii, su gibi akıcılığıyla Burçak Gönül romanı. Okudukça duygularınızın resmini çizeceksiniz, hayalinizde. Antakya’dan Ankara’ya, Almanya’dan İstanbul’a, mahalleden üniversiteye, en tanınmamışından hiç unutulmayana birçok insanın da yer aldığı, polemiğe yer vermeyen ama gerçekleri ortaya çıkmaya çağıran bir anılar demeti, bir yakın dönem sanat tarihi… Okur, kendince yorumlayacak yaşamı da resimleri de…

Burçak Büyükişliyen Gönül

1970 yılında İskenderun’da doğdu. Çocukluğunun ilk bölümünün geçtiği, farklı kültür ve inançların bir arada yaşandığı İskenderun’da, “içi dışı bir” insanlar arasında hoşgörüyü öğrendi, sonsuz sevgi ve şefkat gördü. Çocukluğunun ikinci bölümü, “önce iş sonra eğlence”yi öğreneceği Almanya’da geçti. Çello sanatçısı bir kız kardeşle, ressam bir baba ve grafik sanatçısı bir annenin kimya mühendisi kızı olarak büyüdü. İlk gençliğini geçirdiği Ankara’dan İstanbul’a göçerek uzun yıllar ilaç sektöründe yönetici pozisyonlarında görev yaptıktan sonra, kurumlara eğitmen-danışman olarak hizmet veren bir firmanın yönetici ortağı oldu. Halen Abu Dhabi’de yaşıyor. Evli ve birini doğurduğu üç evlat sahibi. Okuyarak ve gezip görerek besleniyor. Instagram’da, “ayagimin_tozuyla” adındaki seyahat güncesinde anılarını ve duygularını paylaşıyor. Burçak Büyükişliyen Gönül’ün ilk romanı Falezlere Götür Beni Aysel, seksen sekiz yaşında kaybettiği teyzesinin yaşam öyküsünden yola çıkılarak yazıldı.

 

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Saliha Nur Ulusoy

Kapak Tasarım Aslı Varol Sayfa

Tasarım Aslı Varol Sayfa Sayısı 504 Ebat 13,7 x 21,5

Tür Biyografi

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043238

 

 

 

₺186,90

Her satırı öğretici derslerle dolu, buram buram yaşanmışlık kokan bir yaşamöyküsü. Adanalı iş insanı Süleyman Onatça’nın renkli hayatını okurken, Türkiye’nin yokluklardan bugünlere uzanan ders alınacak hikâyesine de tanıklık edeceksiniz.

Sanayi Çarşısı’nda çocuk yaşta çıraklık yaparak hayat mücadelesine atılan Onatça, hayatını bir heykeltıraş titizliğiyle şekillendiriyor ve en tepeye kadar tırmanıyor. Ülkenin en önemli işveren örgütlerinde yöneticilikle geçen yıllar, Süleyman Onatça’nın heybesinde birçok renkli hikâye birikmesine vesile olurken, topluma ve insanlığa dair de eşsiz bir bakış açısı geliştirmesine olanak sunuyor. İş yaşamının zorlu ortamında zarafetiyle ve sevecenliğiyle kendisine ayrı bir kulvar açan Onatça, sanata ve çevreye verdiği büyük önemle de tanınıyor. Bir otobiyografi olan elinizdeki kitapta Türkiye’nin en önemli iş insanlarından birinin hayat hikâyesini okuyacaksınız.

 

 Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan Gökçe Şenoğlu

Kapak Fotoğrafı Aysun Akpınar Kapak

Tasarım Beyzanur Karabulut Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 204 Ebat 13,7 x 21,5

Tür Otobiyografi

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043269

 

 

₺93,80

“Sen o zaman şuna karar vereceksin. Tek başına, hiçbir sorumluluk, bağlılık olmadan mevsimlik çiçek gibi mi yaşayacaksın; yoksa herkesi gölgesinde toplayan, kök salan, güven veren bir çınar mı olacaksın? Evin önündeki bu koca çınar, aile demek, bağ demek, koşulsuz, şartsız sevgi demek. Şimdi düşün bakalım oğlum, sabah uyandığında kararını vermiş olarak kalk çünkü hayat beklemez…” Geçmişinin yükü, kalbinde derin bir yara olarak kalmış başarılı iş insanı Kemal… Yaşadığı savruk hayattan sıkılan, en sonunda uğradığı akıl almaz ihanetle kendi ruhunu keşfeden Mila… İkisinin hayatlarını ortak bir hayalle birleştiren, tarihi değeri ve büyüleyici güzellikleriyle Çınar kasabası... Aşk, ihanet, dostluk, sadakat, aile, pişmanlık, emek gibi kavramların karakterlerin sürükleyici hayat hikâyeleri ile buluştuğu noktada; yazarın sade ve akıcı dili, bir o kadar etkileyici tasvirlerle bezenmiş cümle kurguları sizler için bir nefeslik mola hazırlıyor. Çınar’da vuku bulan hikâyeler okuyucusunu andan koparıp Bağ’ın sayfaları arasına hapsedecek!

Yazar Özgeçmişi

Zeynep Taşdelen 10 Kasım 1977 yılında Ankara, Çankaya’da dünyaya gelen Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, Çankaya İlkokulu ve Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nin ardından Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda çalıştıktan sonra Price Waterhouse Coopers’da vergi denetmenliği görevinde bulundu. 2004 yılında Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik unvanını aldı. Aynı yıl özel sektörden istifa ederek eşiyle birlikte Tenteoğlu İnşaat firmasını kurdu. 2021 yılında İngiltere’de Kent Interior Design ve Construction firmasını kuran Zeynep Taşdelen Tenteoğlu, ailesiyle birlikte İngiltere’de yaşamaktadır.

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım Emir Tali

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 192

Ebat 13,7 x 21,5

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043283

 

₺82,60

Yakın Tarih İçin Anahtar, Atatürk’ün önderliğindeki Cumhuriyet Devriminin kapısını açıyor. O kapıyı açtığınızda; saltanatın kaldırılmasından 3 Mart Devrim Kanunlarına, laiklikten siyasette din istismarına, 20. yüzyılda Cumhuriyetin akıl-bilim eksenli aydınlanmasından 21. yüzyılda yağmur duasına ve türbelerin kutsanmasına, Osmanlı’nın Darülfünunundan Cumhuriyetin üniversitesine, Cumhuriyetin tamir ettirdiği Ağa Camisi’nden Mimar Sinan Türbesi’ne, harf devriminden mezar taşı okuma kulübüne, dünyadaki kadın hakları mücadelesinden Atatürk’ün kadın devrimine, İslam öncesinden Cumhuriyete Türk müzik tarihine, 1921 ruhundan (!) Andımız’a ve ulus devlete, dünya anayasalarındaki değiştirilemez maddelerden anayasamızdaki değiştirilemez maddelere, demografi ve devlet ilişkisinden Lozan’daki demografi savaşına, ülke kaynaklarını yabancılara teslim eden Abdülhamit modelinden ülke kaynaklarına sahip çıkan Atatürk modeline, Atatürk’ün çözüm önerilerinden ekonomik kurtuluş savaşına, Cumhuriyetin yüzen sergisinden Köy Enstitüleri deneyine, Cumhuriyetin sıtma savaşından Çin’e aşı göndermesine, Cumhuriyetin çay üretiminden kâğıt fabrikalarına, yok edilen Cumhuriyet değeri Sümerbank’tan yok edilen THK’ya, Lozan’dan Montrö’ye bağımsızlık mücadelesine, Afganistan’daki Atatürk etkisinden Taliban karanlığına, Cumhuriyetin anlamından Atatürk’e sahip çıkmanın anlamına ve Atatürk düşmanlığından yaşayan Atatürk’e kadar pek çok tarihi gerçekle karşılaşacaksınız. Yakın tarihten önemli dersler çıkaracaksınız. Türkiye’nin bugünkü durumunu çok daha iyi anlayacaksınız

 

Kitap Yazar Adı Sinan Meydan

Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt

Editör Gökçe Şenoğlu Kapak

Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Tasarım Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı 344 Ebat 13,7 x 23

Tür Araştırma - İnceleme

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

₺178,50

''Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol”

Mevlânâ

Hayatın en acı yüzüyle çok küçük yaşta tanışan ve ailesiz kalan Ahmet Bey’in münzevi hayatının ortasına bir cinayet haberi düşüyor. Usta edebiyatçı Zülfü Livaneli, bir cinayetin gölgesinde kardeşlik bağı, aşk, arkadaşlık, ihanet gibi insana dair tüm duyguların ve duygusuzlukların anatomisini çıkarıyor.

Geçmişle hesaplaşmanın bambaşka bir boyut kazandığı Kardeşimin Hikâyesi, önyargıların kırılması ve başka düşünüş biçimleri sunması bakımından da edebiyatımıza önemli bir katkı. Livaneli bu romanıyla “insan soyunun en soylu duygusu” aşkın, anlamını ve biçimlerini merak unsuruyla başarılı bir şekilde harmanlarken okuyanlara muazzam bir deneyim yaşatıyor.

Edebiyatımızın güçlü kalemi Livaneli, sadece bir cinayetin tanıklarını değil, geçmişin gölgesi yüzünden bugününü yaşayamayanların hikâyesini de anlatıyor. Elinizdeki roman, unuttuklarımıza ve hatırladıklarımıza çıplak gözle bakmamızı sağlayan, hafızalardan silinmeyecek bir insanlık anlatısı...

Kardeşimin Hikâyesi akıcı üslubu ve sürükleyici kurgusunun yanı sıra tüm muhtemel sonları geride bırakan sürpriz finaliyle başucumuza yerleşiyor.

Türkçede çok sayıda baskısı ve dünya dillerine çevirisi yapılan; yayımlandığı günden itibaren çok satan ve çok okunan kitaplar listesinde zirveyi koruyan Kardeşimin Hikâyesi, Rusça çevirisiyle de okurların beğenisini kazandı.

Kitap Yazar Adı Zülfü Livaneli

Editör Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Günnur Aksakal

Kapak Tasarım Canan Satan

Kapak Fotoğraf Jacques Henri Lartigue Dizgi Nurgül Kıssacık

Sayfa Tasarım Şevval Ulusoy

Sayfa Sayısı 280 Ebat 13,7x23

Tür Roman

Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt /

Kapak Kuşe Mat 170 gr

ISBN / Barkod 9789751042545

₺360,50

Sen kutup yıldızı mısın

İstemesen de parlar mısın

Sen de benim kadar yalnız mısın

Dolup dolup taşar Yine de susar mısın

Sen kutup yıldızı mısın

Herkes uyurken ağlar mısın

Arar arar derdine derman Nafile bulamaz mısın

Şarkılara şiirlere masallara konu olur Kendine dost olamaz mısın

Sen kutup yıldızı mısın

Herkese yol gösterir Kendin o yollarda kaybolur musun

 

Yayın Direktörü Gülşen İşeri

Yayıma Hazırlayan Saliha Ulusoy

Düzelti Ayça Derin Karabulut

Kapak Resmi Burcu Karaaslan

Sayfa Tasarım Beyzanur Karabulut

Sayfa Sayısı 60 Ebat 13,5 x 19,5 Tür Şiir Kağıt / İç Baskı III. Hamur Enzo, 52 gr. Cilt / Kapak Amerikan Bristol 230 gr.

ISBN / Barkod 9789751043221

 

₺51,10

“Ben sadece sanmışım. Bu dünyada beni en güzel o sever. Hiç incitmez. Acırsa bir yerim, gelir öper. Düşersem kaldırır. Yemez yedirir, giymez giydirir, her şeyin en iyisine layık bulur, sanmışım... Sanmak, ne çok yolun giriş iznidir. Sanmak ne çok oyununun yer biletidir. Sanarak başlar bütün hikâyeler. Sanarak biter koca ömürler. Sanmalar ve zanlar üzerine hazırlanır ömrün senaryoları...”

Boyun Devrilsin Murtaza, bir kadının dile getiremediği hislerine tercüman olan bir roman; yetememe, yetişememe, sıkışmışlık, yalnızlık, insanları mutlu edebilme çabası ve hayal kırıklığı ile dolu bir günce...

Okurken hem Vuslat’ın Murtaza’sına serzenişlerini derinden hissedecek, hem de bir karnaval misali, birbirinden orijinal Vuslat karakterleriyle kahkahalara doyacaksınız... Özlem Binel’in değerli kaleminden Vuslat’ın, Derviş’in, Yazar Hanım’ın, Hasret’in ve Muallime’nin sürükleyici iç yolculuğuna hazır mısınız?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺103,60

İlk kitabım film oldu, aşırı önemli biriyim. Çok takipçim var Twitter’da; İnstagram’da da mavi tikim var. Takipçim çok olduğu için yazdıklarım, söylediklerim, fikirlerim acayip önemli benim. Mesela ülkede bir gündem olsun, herkes benim düşüncelerimi merak eder. Kanaat önderiyim ben.

Kitabımın arka kapağına böyle şeyler yazarsam ailemin, arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım diye düşünmeyen çok mühim organizmalarla dolu bir ülkede yaşadığımız için şaşırmamışsındır okurken, eminim buna.

Tanışmadıysak tanışalım; ben kendini gömme sporunun dünyadaki bir numaralı markası Ömür Özdemir. Bizim gibilerin değeri bilinmiyormuş varsın bilinmesin; zayıflıkmış, eziklikmiş varsın öyle olsun. Biz burdan devam. Başkalarının vereceği değerin kölesi değiliz, biz kendimizi biliriz.

İlk kitabımdaki gibi eğlencelik bir kitap yazdım yine bence. Eğlenmek isteyenler ya da “Herkes kitap yazıyor yaa” diye ortamlarda aşağılamak isteyen çok bilmişler için bu kitap müthiş bir fırsat.

Sevgilerimle...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺78,40
Tükendi

Zafer Algöz severlerinin kaçırmak istemeyeceği bir set. Usta Oyuncunun kaleme aldığı Haşırt Dı Bilekbord, Keş On Dı Teybil ve Ken Taç Dis kitapları Zafer algöz'ün imzasıyla okurlarıyla buluşuyor.

Haşırt Dı Bilekbord

Zafer Algöz; Kemal Sunal’dan Sadri Alışık’a, Öztürk Serengil’den Fatma Girik’e, Erkan Can’dan Cem Yılmaz’a pek çok sanatçıyla setlerde, sahnede ve dost meclislerinde yaşadıklarını anlatıyor. Haşırt Dı Bilekbord güldürüyor, hüzünlendiriyor ve sanat dünyasının önemli isimlerini daha yakından tanıma fırsatı sağlıyor.

En / Boy : 13,5 / 19,5

Sayfa Sayısı : 224

Keş On Dı Teybıl

Zafer Algöz, Keş On Dı Teybıl’da okurlarını Ertuğrul İlgin, Cüneyt Gökçer, Fikret Hakan, Öztürk Serengil, Nur Subaşı (ve elbette kedisi Siyami Bey), Süleyman Seba, Kamran Usluer, Cem Yılmaz, Can Yılmaz ve daha birçok önemli isimle yaşadığı ilginç anılara davet ediyor.

En / Boy : 13,5 / 19,5  

Sayfa Sayısı : 271

Ken Taç Dis

Usta oyuncu Zafer Algöz, merakla beklenen üçüncü kitabı Ken Taç Dis ile mizah serüvenine devam ediyor! Algöz, çocukluğundan gençliğine ve ustalığına kadar geçen zamanda yaşadıklarını eşsiz anlatım gücüyle aktarırken bolca güldürüyor, düşündürüyor ve hüzünlendiriyor. Hayatında önemli bir yere sahip olan Kars, Trabzon ve Bursa anılarının yanında; tiyatro ve sinema dünyasından tanıdığımız usta isimlerle birlikte kendi özel hayatından sıra dışı karakterlere de yer veriyor kitabında. Mizahın, sevincin ve hüznün bir arada olduğu, şaşırtıcı ve soluksuz bir maceraya hazır olun…

En / Boy : 13,5 / 19,5  

Sayfa Sayısı : 292

₺288,60
Tükendi

Arka Kapak Yazısı

Beklediği şeyin ne olduğundan o da tam emin olamıyordu. Eşinin kayıp bedeni hakkında bir haber mi? Yoksa morgda duran başı mı? İçeride beklemesini istememişlerdi. Burada, bu salonda, o da herkes gibi ölümü bekledi. Burası diğer bekleme salonlarından farklıydı. En kötüsünde bile bir umut olurdu.

Girişe yazmamışlardı ama buraya umudun girmesi yasaktı!

Bir çocukluk travması, insana ne kadar kötü bir şey yaptırabilir ki? Ya dâhice planlanmış, akıl almaz cinayetlerin sebebi? Evet, bir travma, acımasız bir seri bir katil yaratabilir: Cenk.

Alınan bir ihbar üzerine olay mahalline giden polisler, karşılarında su dolu bir küvetin içinde, vücudu şeffaf bir bantla sarılmış kadın cesedi bulur. Olay araştırılırken, daha önce benzeri görülmemiş biçimde işlenen cinayetler ise seri şekilde devam eder. Bu cinayetlerin sorumlusunun geçmişiyle barışamaması ve sahip olduğu “şekersiz şeker” hastalığı nedeniyle aklını ve duygularını kontrol edememesi, birçok insanın hayatına mal olur.

Bir insanın geçmişinin yaralarıyla başa “çıkamaması” ile yaşanan tüm bu karmaşanın, olay akışının ve ustaca işlenmiş sürükleyici kurgunun sonunda, sizleri hayrete düşürecek bir final bekliyor. Bir solukta okuyup bitireceğiniz OXI ile geçmişin sır perdesini aralamaya hazır olun!

Kitap Adı: OXI
Kitap Yazar Adı: Ahmet Ziya Yıldırım
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Saliha Ulusoy
Düzelti: Elif Erdağı
Son Okuma: Kadriye Kızıl Güzelkan
Kapak Resmi veTasarımı: Gilas Coşkun
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut
Sayfa Sayısı: 272
Ebat: 13,7 x 21,5
Tür: Roman
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044372

₺56,40
< 1 2 3 ... 24 >

Edebiyat Kitapları

Edebiyat Nedir?

Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini sözlü ya da yazılı anlatma biçimine denilmektedir. Bunun yanı sıra edebiyat sözcüğünün farklı tanımları da bulunmaktadır. Hepsi aynı anlamı ifade etse de edebiyatın belirli yöntemleri vardır. Edebiyat alanında eser veren bir sanatçı verdiği eseri gerçeğe uygun şekilde ele alarak karşısındaki kişide gerçeklik duygusu uyandırabilmelidir. Aynı şekilde edebiyatta her konu insan merkeze alınarak işlenmiştir. Bu yöntemler de edebiyata bilimsel bir anlam kazandırmaktadır. Günümüzün bilim dallarından biri olan edebiyat çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Her biri kendi dönemine, bulunduğu yere ya da türüne göre isimlendirilen alt dallar, insanların geniş çerçeveli edebiyat dünyasını daha yakından ve ayrıntılı bir şekilde öğrenmesine olanak sağlamıştır. Halk edebiyatı, 19. Yüzyıl Türk edebiyatı, Rus edebiyatı gibi türler alt dallarındandır. 

Edebiyat kitapları arasında oldukça önemli bir yeri olan klasikler farklı dillere çevrilmiş ve bu sayede geniş kitlelerce okunması sağlanmıştır. Türk edebiyatı kitapları, Türk edebiyatının önemli yazarları tarafından yazılmış, yazıldığı dönemi en iyi şekilde ifade eden kitaplardır. Türk kültürünü, aile yapısını, gelenek ve göreneklerini, savaş zamanlarını anlatan pek çok çeşit kitap bulunmaktadır. Her biri ayrı öneme sahip bu kitaplar farklı dönemlerde yazılmıştır. Edebi roman kitapları olarak da bilinen bu eserler o dönemin Türkçesi ile yazılarak okuyucularına sunulmuştur. Günümüzde ise bu eserler, orijinaline sadık kalınarak sadeleştirilmiş ve günümüz Türkçesinde yeni basımları oluşturulmuştur. 

En İyi Rus Edebiyatı Kitapları

Rus edebiyatı kitapları dünya üzerinde oldukça ilgi gören edebiyat eserlerinin başında gelmektedir.  Rus edebiyatı açısından 19. Yüzyıl edebi anlamda üretken bir yüzyıl olmuştur. Herkesin bildiği ve çeşitli kitaplarını okuduğu bu yazarların, en iyi edebiyat kitapları arasında yer alan romanları bulunmaktadır. Özellikle roman türü ile adını dünyaya duyuran Rus edebiyatı kitapları, o dönemde oldukça geniş okur kitlelerine ulaşmıştır. Ayrıca Rus Edebiyatının, Klasik Dönem Rus Edebiyatı, Romantik Dönem Rus Edebiyatı, Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı olarak çeşitli alanları bulunmaktadır. Bu dönemlerde yazılmış başlıca edebi kitaplar ve yazarları şu şekildedir:

  • Aleksandr Puşkin: Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu 
  • Fyodor Dostoyevski: Suç ve Ceza, Budala, Karamazov Kardeşler, Yeraltından Notlar, Kumarbaz, İnsancıklar, Ezilenler, Beyaz Geceler, Ecinniler
  • Lev Tolstoy: İnsan Ne İle Yaşar, Anna Karenina, Diriliş, İvan İlyiç’in Ölümü, Çocukluk, Gençlik, Üç Ölüm, Kafkas Tutsağı, Efendi İle Uşağı
  • Nikolay Gogol: Ölü Canlar, Akşam Toplantıları, Bir Delinin Anı Defteri Palto-Burun, Müfettiş, Evlenme Kumarbazlar
  • Maksim Gorki: Ana, Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken,  Benim Üniversitelerim, İnsanlar Arasında
  • İvan Turgenyev: Babalar ve Oğulları, Avcının Notları, Klara Miliç
  • Anton Çehov: Üç Kız Kardeş, Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Altıncı Koğuş, Üç Yıl, Hikâyeler

Türk Edebiyatı Kitap Önerileri

Türk edebiyatı kitapları, farklı türde yazılmış çeşitli eserlerden oluşmaktadır. Her birinin ayrı değeri olan bu kitapların Türk tarihi ve edebiyatı açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Kitap okuma alışkanlığının, kişisel gelişime katkı sağladığı ve genel kültür bilgisini arttırdığı uzmanlarca belirtilmiştir. Her türlü okurseverin zevkine hitap eden edebiyat okuma kitapları oldukça çeşitlidir. Bu çeşitlerin başında roman, hikâye, masal, şiir türlerinde yazılmış edebiyat kitapları gelmektedir. Bu kapsamda birçok okuyucu tarafından beğenilmiş ve Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağlamış başyapıt niteliğindeki eserler okuyuculara sunulmuştur. 

Türk edebiyatı kitap önerileri isteyenler öncelikle Türk Edebiyatı klasiklerini okumalıdır. Reşat Nuri Güntekin'in yazdığı Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü kitapları, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu, Mai ve Siyah, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, Felatun Bey İle Rakım Efendi, Efsuncu Baba, Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu öyküler, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan kitapları edebiyat kitap önerileri arasında yer alır.  Ayrıca Kurtuluş Savaşı dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğu yılları anlatan Türk edebiyatının önemli eserlerini yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Ankara, Kiralık Konak kitapları okunması gereken edebiyat okuma kitapları arasında yer almaktadır. Aynı şekilde Halide Edip Adıvar, Türk Edebiyatına katkı sağlayan Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türk’ün Ateşle İmtihanı gibi başarılı eserler ortaya koymuştur.

Ödüllü Edebiyat Kitapları

En iyi edebiyat kitapları arasında gösterilen Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan yüzlerce ödüllü okuma kitabı vardır. Bu ödüller arasında herkes tarafından bilinen ve prestiji olan Nobel Edebiyat Ödülüdür. Nobel Edebiyat Ödülü alan kitaplar arasında Yüzyıllık Yalnızlık, Kırmızı Zambak, Bulantı gibi kitaplar bulunmaktadır. Aynı zamanda Türk Edebiyatı içinde önemli bir yazar olan Orhan Pamuk, Kar kitabı ile 2012 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü yazarın sadece tek bir kitabı üzerinden değil, o güne kadar yazmış olduğu tüm kitapların niteliği değerlendirilerek verilmektedir. Bu kapsamda dünya edebiyatı kitapları arasında nitelikli eser sayılabilecek pek çok okuma kitabı ödüllü yazarların kaleminden çıkmıştır.

Ünlü Edebiyatçı Yazarlar

Türk ve Dünya Edebiyatına katkı sağlayan başlıca yazarlar vardır. Bu yazarların eserleri geniş okur kitlelerine ulaşmış ve en çok satan kitaplar arasına girmiştir. Türk Edebiyatı için örnek oluşturan gerek Modern Türk Edebiyatı gerekse Divan Edebiyatı kitapları yazan yazarlar edebiyat alanının gelişmesinde oldukça etkilidir. Bu dönemlerde yazılmış ve en iyi edebiyat kitapları arasına girmiş eserlerde geniş okuyucu kitlelerine hitap etmektedir. Bu yazarlara örnek verilecek olursa Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Oğuz Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Rauf, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu gibi önemli edebiyatçı ve yazarlar bulunmaktadır. 

Dünya edebiyatı kitapları arasında yer alan, değerli eserler ortaya koyan ünlü edebiyatçılar vardır. Bu yazarlardan Victor Hugo’nun Sefiller kitabı son derece önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde Balzac’ın Vadideki Zambak ve Goriot Baba, Charles Dickens İki Şehir Hikâyesi dünyaca ünlü yazarlar ve eserleridir. Bunların yanı sıra günümüzde de modern edebiyat alanına katkı sağlayan hem Türk hem de yabancı birçok yazar bulunmaktadır. 

Edebi Kitap Fiyatları

Edebiyat ile ilgili kitaplar çeşitli türlerde ve konularda okurlarına sunulmaktadır. Her okurun okumaktan zevk aldığı kitap türü farklılık göstermektedir. Bu kapsamda edebiyat alanı ise oldukça geniştir.Okuyucular kendi zevkine uygun olan kitabı kolaylıkla temin edilebilmektedir. Günümüzde kitap alışverişleri genellikle internet üzerinden yapılmaktadır. Hem kitap fiyatlarının uygun olması hem de çok daha fazla kitaba ulaşabilme imkânından dolayı sanal mağazalar daha fazla tercih edilmektedir. Edebiyat tarihi kitapları, edebi romanlar, divan edebiyatı eserleri gibi farklı alanlarda yazılmış birçok eser kolayca temin edilmektedir. Bu Kitapların fiyatları ise kitabın tasarımına, sayfa sayısına, kitabın ebatlarına, baskı sayısına ve yayınlandığı matbaaya göre çeşitli fiyat aralıklarında okurlarına sunulmaktadır. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı