Denizci bir babayla büyüleyici bir annenin tek çocuğu olan Grace, ailesinin onun için yarattığı evrenin merkezinde yaşamaktadır. Bu evren, aniden meydana gelen bir trajediyle yerle bir olunca Grace ve annesi Jackie Lee, Virginia’daki donanma üssünden Florida’daki gösterişli Palm Beach’e yeni bir başlangıç yapmak üzere taşınırlar Yeni başlangıçlar zaten yeterince zordur ama gittiğin yerde ne yaptığından çok ne giydiğin önem taşıyorsa, bu başlangıç daha da zorlaşacaktır. Annesi, ona yeni çevresi tarafından kabul görecek biçimde davranması için baskı yaparken Grace’in tek isteği gözlerini kapatarak yok olmaktır. Kısa bir süre sonra Jackie Lee, sosyeteye giriş bileti olan sofistike milyoner Winston ile evlense de yakalandığı zannedilen mutluluk bir kez daha gölgede kalır. Erişilen yeni servet ve Grace’in masum güzelliği işleri yoluna koymaya yetmez; karmaşa arttıkça genç kız içine kapanır ve bu iç dünyanın fırtınaları hayatı bir daha asla eskiye döndürülemez şekilde değiştirir...
Çok sevdiği büyükannesinin ölümünden sonra Rain, Hudson ailesinin muazzam arazisinin ortasında kendini korkunç bir savaşın içinde bulur. Milyonlarca doların varisi olunca, kendisini kabul etmek istemeyen annesi, kendi çıkarlarından başka bir şeyi düşünmeyen üvey babası ve hain teyzesi Victoria’nın hışmına uğrayacak, sahibi olduğu servet, dünyasının kararmasına ve peş peşe gelen felaketlere engel olamayacaktır. Korkunç bir fırtınanın ortasında yapayalnız kalan Rain, umutsuzluklar içerisinde bocalarken, Hudson servetinin bile geri getiremeyeceği pembe rüyaları rüzgarın kanatlarında yok olur. Kurtuluş umudu aniden hayatına giren ve ona sevgisini kayıtsız şartsız sunan bir yabancıya bağlanır. Kalbinin bir türlü kurtulamadığı geçmişinin pençesinde bulan Rain, acıların ve kederin korkunç girdabına kapılmıştır.
April artık küçük bir kız değildi fakat o gerçekte kimdi? Anne ve babasını ardarda kaybetmesi sonucu yaşadığı derin acı ve ihanetlerle dolu serüvenli yolculuğun ardından April Taylor’ı, iyi kalpli bir yaşlı hanımla on dört yaşındaki sağır torununun yaşadığı bu gözlerden uzak, ıssız eve getiren sadece şanstı. April, karmakarışık olmuş hayatından ve ablası Brenda ile ilişkini kesmesine neden olan; Brenda’nın kız arkadaşı Celia ile başından geçen o tatsız olaydan kaçıp sığınacağı bir barınak bulmuştu. Ne var ki, günün birinde tehlikeli bir çift, açgözlü niyetlerle çıkıp gelir; artık April’ın hayatı asla tam olarak kabullenmediği birisine karşı dürüst olmasına bağlıdır: kendisine.
Dışarıdan bakınca, Hannah Eaton, varlıklı insanların yaşadığı Florida Palm Beach’de tanınmış bir psikolog olan annesi Willow ve üvey babasıyla birlikte büyüleyici bir yaşam sürmektedir. Ama aslında yalnız ve mutsuzdur. Kendini beğenmiş ünlü bir avukat olan babası tarafından terk edildiği gibi, babasının ailesinden de ilgi görmemektedir. Bütün bunların üzerine aileye yeni katılan bebek,annesini saplantı derecesinde kendisine bağlamış ve Hannah’ı annesinin ilgisinden mahrum bırakmıştır. Hannah karanlıklara doğru sürüklenmeye başlamıştır... Hannah, erkek arkadaşı ve amcasının yardımıyla, şarkı söyleme hayallerini gerçekleştirmek için New Orleans’a doğru yola çıkar. Ama yolda onları esrarlı sürprizler beklemektedir... Henüz yüzleşmeye hazır olmadığı gerçekler Hannah’ı perişan eder...
Gerçek kimliğini keşfettikten sonra Willow De Beers Kuzey Carolina’dan ayrılır ve öz annesiyle üvey kardeşinin yanına, Palm Beach, Florida’ya taşınır. Paranın ve gösterişin hükmettiği bu yeni dünyada Willow, kendini ve ailesini dedikodudan, hırstan ve sahtelikten korumaya çalışarak yaşamakta kararlıdır. ...
Rain’in macerası Gökkuşağı’nda devam ediyor... Hudson ailesinin kaderi geçmişin gölgelerinde yaşamaya mı mahkumdur? Güneş bulutların arasından sıyrılıp genç kuşağı ısıtıp aydınlatacak mıdır? Bunların yanıtını Gökkuşağı’nda bulacaksınız. Rain’in kıymetli kızı, Summer, on altıncı yaşını bitirmek üzeredir ve onu çok güzel bir gelecek beklemektedir. Annesinin öğütleri kulaklarından hiç çıkmaz: Hayat zordur, ama her şeye rağmen umut doludur. Yaşıtı bütün genç kızlar gibi Summer’ın da hayali kalbini çalacak beyaz atlı prensini bulmak ve kendini hayatını kurmaktır. Fakat korkunç bir felaket Summer’ı daha genç kızlığını yaşayamadan yetişkinliğe geçmeye zorlar. Hayatın zorluklarıyla erken yaşta tanışacaktır. Umudunu yitirecek midir? Annesi gibi gözü pek ve güçlü müdür? Yoksa silinip gidecek midir? Summer’ın hayatı, Hudson ailesinin Virginia Eyaletindeki sırlarla dolu malikanesinde geçmiştir. Bir gün kendisini ilgilendiren sırları ortaya çıkartmanın zamanı gelir. Bazılarını paylaşacaktır. Bazıları onu yıllardır yuva bildiği evden kaçmaya zorlayacaktır. Bazıları da hayatı boyunca esir alacaktır...
Rain, yuvam diyebileceği bir yer arıyordu. Fakat gecenin korkunç karanlığı çöktüğü zaman saklanacak bir yer bulamıyordu... Rain Arnold sevgi dolu ama fakir ailesinin bağrından kopup, zenginlerin arasında yaşamak zorunda kalır, fakat bu ortama da alışmakta çok zorlanır. En büyük aşkı, tiyatroya kavuşmak için çıktığı yolculukta bütün maskeler düşecek ve yıllardır saklanan aile sırları ortaya çıkacaktır. İngiltere’nin en saygın tiyatro okuluna kaydı yapılan Rain, ünlü Endfield Ailesinin bir ferdi olan büyük teyzesi Leonora’nın evinde kalacaktır. Nefes kesecek büyüklükte olan malikane antika eşyalarla doludur ve oldukça eskiye dayanan bir geçmişi vardır. Fakat bu evde garip şeyler olmaktadır. Rain, geceleri ayak sesleri ve küçük bir kızın karanlığı delen kahkahalarını duyar. Kullanılmadığı söylenen odalarda garip ışıklar görür. Müzeye benzeyen evin her şeyi, havası, sessizliği, can sıkıcı hizmetkarları bile soğuk, ruhsuzdur. Bu görkemli zenginliğin arkasında korkunç bir gerçek saklanmaktadır. Ve bu korkunç gerçek Rain’in en değerli düşlerini korkunç kabuslara döndürecektir...
Gettoda büyüyen Rain Arnold, iyi bir evlat olmak için elinden gelen bütün çabayı gösteren bir insan, aynı zamanda çalışkan bir öğrencidir. Cüretkâr kız kardeşinin aksine, hayatta kalabilmek için caddelerde kol gezen tehlikelerden uzak durur... ve çok haklıdır. Fakat Rain, kendini yaşadığı dünyaya ait hissetmemektedir, kendi dünyasında bir yabancı gibidir. Ve bir gece duymaması gereken konuşmalara kulak misafiri olur. Geçmişinde saklı sırlar, yaşamını hayal edemeyeceği bir şekilde değiştirecektir. Göz açıp kapayıncaya kadar çok sevdiği ailesini bırakıp, hiç tanımadığı insanlarla, zengin Hudson ailesi ile yaşamaya gider. Fakat kendini bu zengin ve ayrıcalıklı dünyaya da yabancı hisseder. Belirsizlikler içerisinde kıvranırkken, kurtuluşu özel bir tiyatro okulunun duvarları arasında bulur. Ama bütün bunlar yüreğinin derinliklerindeki boşluğu doldurmasına ve yuvam diyebileceği bir yere sahip olmasına yetecek midir?..
OLivia Winfield Foxworth ölümünden 20 yıl sonra açılmak üzere bir dosya bıraktı. Yakınları onun yararına olduğunu düşünerek öyküsünü yazmasını istemişler, o da bunu istemeyerek kabul etmişti. Şayet bunlan yazmamış olsaydı Foxworth’ların gizi onunla birlikte gömülmüş olacaktı. Annesi genç yaşta ölen Olivia’nın yaşamı babası tarafından planlandı. Ticaret okuluna gidişi, evde bir muhasebeci gibi çalışması ve en sonunda Malcolm Neal Foxworth’la tanışıp evlenmesi hep babasının istekleriydi. Ama mutluluk bu planların arasına ne yazık ki sıkışamadı... "O gece yatakta tek başıma yatarken ağladım, ağladım. Annesi kocamı beş yaşında bir çocukken bırakıp gitmişti. Kocama ilişkin gerçekleri öğrenmeye başlamıştım. Malcolm benden yumuşak olmamı değil, katı olmamı istiyordu. Özlediği gizemli, zarif ve kadınca bir büyü değil, benim gibi güvenilir ama katı bir kadındı. Malcolm için kesinlikle o heyecan verici ilkbahar çiçeklerinden biri olamazdım. Evet ben, donlara karşı en dayanıklı, bahçelerin en uzun boylusu, gururlu ve en soğuk kış günlerinde bile ayakta kalan zambaklar gibi olacaktım."
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.